Otomotiv Satış Sonrası Pazarında Durgunluk Devam Ediyor
Otomotiv satış sonrası sektöründe 2024 yılında başlayan durgun seyir, 2025 yılının ikinci çeyreğinde de devam etti. Satış, ihracat ve istihdam alanlarında beklenen büyümeyi yakalayamayan sektör temsilcileri, yılın üçüncü çeyreği için de umutlu değil. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) tarafından yayınlanan 2025 Yılı 2. Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi, sektördeki mevcut durumu ve gelecek beklentilerini gözler önüne serdi.
İkinci Çeyrek Verileri ve Yatırım Planları
Anket sonuçlarına göre, 2025’in ikinci çeyreğinde 2024’ün aynı dönemine kıyasla yurtiçi satışlarda dolar bazında ortalama yüzde 1.58‘lik sınırlı bir artış kaydedildi. Ancak bu hafif artışa rağmen, üretici üyelerin yalnızca yüzde 15.2‘si önümüzdeki üç aylık dönemde yatırım yapmayı planladığını belirtti. Bu durum, sektördeki genel karamsarlığı ve temkinli duruşu ortaya koyuyor.
Sektörün En Büyük Sorunları: Nakit Akışı ve Maliyetler
2025’in ikinci çeyreğinde sektörün karşılaştığı en önemli problemlerin başında “nakit akışında yaşanan problemler” geldi. Ankete katılan üyeler için öne çıkan diğer ciddi sorunlar ise şunlar oldu:
- Maliyetlerdeki aşırı artış
- İş ve ciro kaybı
Ayrıca, tahsilat süreçlerindeki bozulma da dikkat çekti. 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 40.8 olan tahsilat süreçlerindeki ortalama vade, ikinci çeyrekte yüzde 40.5 seviyesine geriledi. Üyelerin yüzde 11’i tahsilat sürecinin iyileştiğini belirtirken, yüzde 35.6‘sı durumun daha da kötüleştiğini ifade etti.
Üçüncü Çeyrek Beklentileri Olumsuz
Ankette yer alan gelecek dönem beklentilerine göre, sektörde 2025 yılının üçüncü çeyreğinde dolar bazında yurtiçi satışlarda ortalama yüzde 0.62 oranında bir düşüş bekleniyor. Bu beklenti, sektördeki durgunluğun devam edeceğine işaret ediyor.
OSS Başkanı Özçete: “Nakit Akışı Baskısı Ağırlaşıyor”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, yılın ilk altı ayını sektörel açıdan yorumladı:
“2024 yılında başlayan durağanlık, ne yazık ki 2025’in ilk yarısında da etkisini sürdürdü. Yılın ilk çeyreğinde hem iç pazarda hem de ihracatta yaşanan gerileme, ikinci çeyrekte yerini sınırlı bir toparlanmaya bıraktıysa da sektörümüzde hâlâ belirgin bir hareketlenme görmüyoruz. En büyük sıkıntımız; işletmelerimizin üzerinde her geçen gün daha da ağırlaşan nakit akışı baskısı. İlk çeyrekte öne çıkan maliyet artışları ile birlikte, ikinci çeyrekte tahsilat oranlarındaki düşüş de dikkat çekici seviyede. Bu durum, sadece günlük faaliyetleri değil, aynı zamanda şirketlerimizin gelecek vizyonlarını ve yatırım kararlarını da doğrudan etkiliyor. Son iki çeyrekte yatırım planlayan firma oranındaki sert düşüş, sektörümüzün temkinli bir sürece girdiğini açıkça gösteriyor. Öte yandan, sıfır araç pazarında süregelen rekor satışlar, gelecekte satış sonrası hizmetlere olan ihtiyacı artıracak; bu da satış sonrası pazarının önemini ve katkısını daha görünür hale getirecektir.”