Sana Göre Haber

Türk Yatırımcıların Yeni Rotası Karayipler: Mülk Alımıyla Gelen Pasaport Fırsatı

Karayipler’de Yatırım Yoluyla Vatandaşlık Programları Yükselişte

Doğu Karayipler’deki emlak ilanları artık sadece turkuaz suları ve huzurlu bir yaşam vaat etmiyor; aynı zamanda yeni bir pasaport imkanı da sunuyor. Özellikle ABD’deki siyasi ve sosyal belirsizlikler, bu programlara olan ilgiyi rekor seviyelere taşıyor.

Yatırım Karşılığı Pasaport: Hangi Ülkeler Fırsat Sunuyor?

Bölgedeki beş ada ülkesi, yatırımcılara cazip fırsatlar sunuyor. Bu ülkeler ve programlarının detayları şöyle:

Bu ülkeler, 200 bin ABD doları gibi bir başlangıç yatırım tutarıyla “Yatırım Yoluyla Vatandaşlık” (CBI – Citizenship by Investment) programları sunmaktadır. Bu yatırım karşılığında alınan pasaport, Schengen bölgesi de dahil olmak üzere 150’ye yakın ülkeye vizesiz erişim sağlıyor. Ayrıca, varlıklı yatırımcılar için adalardaki vergi muafiyetleri de önemli bir çekim merkezi oluşturuyor. Tüm bu ülkeler çifte vatandaşlığa da izin veriyor.

ABD’li ve Türk Yatırımcıların Yoğun İlgisi

Luxury Locations emlak şirketinin sahibi Nadia Dyson, Antigua’da talebi karşılamakta zorlandıklarını belirtiyor. Dyson, mevcut durumu şu sözlerle özetliyor:

“Şu anda tüm alıcıların yüzde 70’i vatandaşlık istiyor ve büyük çoğunluğu ABD’den geliyor. Müşterilerle siyaset konuşmuyoruz ama ABD’deki istikrarsız siyasi ortam kesinlikle bir faktör. Daha önce hiç bu kadar çok ev satmamıştık.”

Yatırım göçü konusunda uzmanlaşmış Henley & Partners firmasına göre, geçen yıl Karayipler’deki CBI başvurularının önemli bir bölümünü ABD vatandaşları oluşturdu. Firma, Türkiye, Ukrayna, Nijerya ve Çin‘in de başvuru yapanların geldiği diğer başlıca ülkeler olduğunu bildirdi.

Henley & Partners’ın BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Türk vatandaşlarının başvurularıyla ilgili şu çarpıcı veriler paylaşıldı:

Neden Karayip Pasaportu? “B Planı” ve Güvenlik

Danışmanlık şirketi yetkilisi Dominic Volek’e göre, Amerikalıları bu yola iten sebepler arasında silahlı şiddetten antisemitizme kadar birçok faktör bulunuyor.

“Yaklaşık %10-15’i gerçekten taşınıyor. Çoğu için bu, endişe duydukları şeye karşı bir sigorta poliçesi. İkinci bir vatandaşlığa sahip olmak iyi bir B planı. Bazı ABD’li müşteriler siyasi açıdan daha az tartışmalı bir pasaportla seyahat etmeyi tercih ediyor.”

Volek, Covid-19 salgını öncesinde ABD’nin bu konuda radarlarında bile olmadığını, ancak seyahat kısıtlamalarının varlıklı insanlar için bir dönüm noktası olduğunu ekliyor.

Programlara Yönelik Tartışmalar ve Uluslararası Baskı

Bu programlar, beraberinde bazı tartışmaları da getiriyor. 2012’de ilk gündeme geldiğinde, bazı yerel halk ve siyasetçiler “kimliğin satıldığı” gerekçesiyle protestolar düzenlemişti. Uluslararası alanda ise Avrupa Birliği ve ABD, programların denetim mekanizmalarının zayıf olabileceği ve mali suçlara zemin hazırlayabileceği yönündeki endişelerini dile getirdi.

Avrupa Komisyonu, Karayipler’deki beş programı yakından izlediğini ve vizesiz seyahat rejiminin kötüye kullanılıp kullanılmadığını değerlendirdiğini açıkladı. Bu baskılar karşısında ada ülkeleri, başvuru sahiplerinin sicillerini titizlikle incelediklerini ve programların şeffaf olduğunu savunuyor.

Ekonomik Can Simidi ve Alternatif Yatırım Yolları

Tüm tartışmalara rağmen, pasaport satışlarından elde edilen gelirler, bu küçük ada ülkelerinin ekonomileri için hayati önem taşıyor. Satışlar, ülkelerin GSYİH’sinin %10 ila %30’unu oluşturuyor ve bu kaynaklar hastane, altyapı projeleri ve doğal afet sonrası toparlanma gibi alanlarda kullanılıyor.

Mülk satın almanın yanı sıra, vatandaşlık için diğer bir yol da ulusal kalkınma fonlarına bağış yapmaktır. Bu bağışlar, başvuru sahibi sayısına göre 200.000 ila 250.000 dolar arasında değişmektedir. Bu programlar, hem yatırımcılar için bir fırsat hem de Karayip ülkeleri için önemli bir gelir kapısı olmaya devam ediyor.

Exit mobile version