14 Yıllık Uyuşturucu Esaretinden Kurtuluş: Bir Gencin İlham Veren Dönüşüm Hikayesi

14 Yaşında ‘Peynir’ Diye Başlayan Uyuşturucu Esareti

Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan 28 yaşındaki T.A.’nın hayatı, 14 yaşındayken bir arkadaşının ‘peynir’ diyerek verdiği eroinle altüst oldu. 14 yıl süren bağımlılık sürecinin son iki yılında çoklu madde kullanıcısı haline gelen T.A., Bağımsız Yaşam Derneği sayesinde bu karanlık döngüden kurtulmayı başardı. Beraber madde kullandığı arkadaşının yüksek dozdan ölümüyle hayatında bir dönüm noktası yaşayan T.A., şimdi ‘Derdimizdi, davamız oldu’ diyerek kendisi gibi bağımlılara umut ışığı oluyor.

Yaz aylarında bir otelde çalışırken tanıştığı uyuşturucunun eroin olduğunu bağımlı hale gelince fark eden T.A., yaşadığı süreci şu sözlerle anlatıyor:

“Maddeyle hiçbir alakam yokken 14 yaşında başladım. 8. sınıfın yazında sahilde çalışırken çok yorulmuştum. Bir arkadaş folyonun üzerinde bir toprak parçası koydu. ‘Bu nedir?’ diye sorduğumda, ‘Peynir, iç kendine geleceksin’ dedi. Bunun eroin olduğunu başladıktan 3 sene sonra öğrendim. 14 yıl boyunca kullandım ve son 2 senesi çoklu madde bağımlılığına dönüştü.”

Aileden Dışlanma ve Ölümün Eşiğinden Dönüş

T.A., uyuşturucunun hayatını nasıl değiştirdiğini, “Herkes çocuklarına beni örnek gösterirken, uyuşturucuya başladıktan sonra ‘Ondan uzak durun’ demeye başladı. Madde bulmak için önce çalıştım, sonra evden eşya satmaya başladım. Bu illet, karakterime ters olan her şeyi bana yaptırdı” diyerek ifade ediyor.

Ailesinin başlangıçta büyük üzüntü yaşadığını ancak zamanla kendisini evde istemediklerini belirten T.A., en zor anlarını şöyle dile getiriyor:

“Ailem bir süre sonra beni istemedi, ‘Öl de kurtulalım’ diyorlardı. Tedavi denemelerim oldu ama ilaçlı tedavilerde dozaj arttıkça, benim de eroin dozum şırıngaya döndü. Artık ölmek için içiyordum. Bir gün bir cami tuvaletinde arkadaşımla beraber yüksek dozda uyuşturucu kullandık. O arkadaşım vefat etti. Benim dönüm noktam da orası oldu ve Bağımsız Yaşam Derneği’ne gitmeye karar verdim.”

Tedavi Süreci: ‘Bizim İlacımız Sevgiymiş’

Toplumda yaygın olan ‘Uyuşturucu bırakılmaz, ara verilir’ algısının umudunu kırdığını belirten T.A., bir aile dostunun tavsiyesiyle derneğe başvurdu. İstanbul’daki 15 günlük detoks sürecinin ardından Bursa şubesindeki ilaçsız tedavi programına katıldı.

“Bursa’ya gelirken Alanya otobüsüne bindirildim ve ‘Allah’ım sen benim içmemi istiyorsun’ diye düşündüm. Fakat otogarda bizi karşılayan hocalarımızın sarılması her şeyi değiştirdi. O duyguya o kadar aç kalmışım ki. Annem bile bana uzun zamandır sarılmıyordu. Bize ‘ilaçsız tedavi uygulanıyor’ dediler ama aslında bizim ilacımız sevgiymiş. Ben burada bunu öğrendim.”

Yeni Bir Hayat: ‘Derdimizdi, Davamız Oldu’

3 aylık tedavi sürecini başarıyla tamamlayan T.A., memleketine dönmek yerine dernekte kalarak gönüllü oldu. Yeni gelenlere rol model olan T.A., hedeflerini artık küçük adımlarla gerçekleştirdiğini söylüyor.

“Artık düzenli bir hayatım olsun istiyorum. Hedefim ilk önce aileme güzel bir evlat olabilmek. Küçük adımlarla büyük hedefler koyuyoruz. Şu anda algılarımız açıldı, insanların arasına karışabiliyoruz.”

Tedavisinin ikinci ayında annesiyle görüntülü konuştuğu anı unutamadığını belirten T.A., “Annem, ‘İlk defa sevinçten ağladım oğlum’ dedi. Anneler Günü’nde ziyaretime geldiğinde ise sürekli ‘İnanmıyorum, sanki rüyadayım’ diyordu. Çünkü ne onun ne de benim hiçbir ümidimiz kalmamıştı” diye ekledi.