Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği arasında imzalanan yeni ticaret anlaşması, Avrupa’nın ilaç endüstrisi için milyarlarca dolarlık beklenmedik bir maliyetin habercisi oldu. Yıllardır devam eden gümrük vergisi muafiyetini sonlandıran anlaşma, AB’den ABD’ye ihraç edilen markalı ilaçlara %15 oranında yeni bir vergi getiriyor.
Sektör İçin Milyarlarca Dolarlık Yeni Yük
Finans analistleri, bu yeni düzenlemenin sektör üzerinde 13 ila 19 milyar dolar arasında bir ek mali yük oluşturacağını tahmin ediyor. ABD’nin ilaç ithalatındaki en büyük tedarikçi konumunda olan Avrupa Birliği, bu gelişmeden doğrudan ve olumsuz bir şekilde etkileniyor.
Trump Dönemi Tehdidi Atlatıldı Ama Yeni Tarife de Ağır
Bu anlaşma, eski Başkan Donald Trump’ın gündeme getirdiği ve sektörü endişelendiren %200’lük fahiş tarife tehdidini ortadan kaldırmış olsa da, uzmanlar %15’lik oranın dahi şirketler için ciddi finansal zorluklar yaratacağı konusunda hemfikir.
ING analisti Diederik Stadig, firmaların bu ek maliyetleri son tüketici fiyatlarına yansıtmaması halinde yaklaşık 13 milyar dolarlık bir kayıpla yüzleşebileceğini belirtiyor.
Bernstein Research’ten Courtney Breen ise bu rakamın 19 milyar dolara ulaşabileceği öngörüsünde bulunuyor.
Jenerik İlaçlar Muaf Tutuldu, Ancak Belirsizlik Sürüyor
Anlaşma metnine göre jenerik ilaçların büyük bir kısmı yeni tarifeden muaf tutulacak. Fakat hangi ürünlerin tam olarak bu muafiyet kapsamında yer alacağı henüz netlik kazanmadı. Bu belirsizlik, sektörün belirli segmentleri için önemli bir risk unsuru olarak varlığını koruyor.
Dev Şirketler Stratejik Adımlar Atıyor
Avrupa’nın önde gelen ilaç üreticileri, olası maliyet artışlarına karşı proaktif önlemler almaya başladı.
- Fransa merkezli Sanofi, ABD’deki üretim operasyonlarının sürdürülebilirliğini güvence altına almak amacıyla bir tesisini Thermo Fisher şirketine devretti.
- İsviçre merkezli Roche ise tedarik zincirinde yaşanabilecek aksaklıklara karşı ABD içindeki envanter seviyelerini artırma yoluna gitti.
Sektörde Tedirgin Bekleyiş Devam Ediyor
UBS analisti Matthew Weston, anlaşmanın tüm riskleri ortadan kaldırmadığını ve ABD’nin ulusal güvenlik gerekçesiyle sektöre yönelik ek tarifeler getirme ihtimalinin hala masada olduğunu vurguladı.
Diederik Stadig ise sürecin henüz tamamlanmadığını hatırlatarak, “Anlaşma resmi olarak imzalanana kadar hiçbir şey garanti değil,” uyarısında bulundu.
Wall Street analistleri de konu hakkında ikiye bölünmüş durumda. Bir grup tehditlerin azaldığını düşünürken, diğer bir grup ise daha sert adımların gelebileceğine inanıyor. İlaç endüstrisi, anlaşmanın nihai detaylarının netleşmesini beklerken, piyasalardaki belirsizlik ve dalgalanmanın bir süre daha devam etmesi öngörülüyor.