ABD Adalet Bakanlığı, Trump’ın Göçmen Politikasına Karşı Çıkan Yargıç Hakkında Harekete Geçti

ABD’de Yargı ve Yönetim Krizi: Trump Aleyhine Karar Veren Yargıca Soruşturma

Amerika Birleşik Devletleri’nde, eski Başkan Donald Trump’ın göçmen politikalarına ilişkin bir karar alan yargıç hakkında Adalet Bakanlığı tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Adalet Bakanı Pam Bondi, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, bu adımı kamuoyu ile paylaştı.

Bakanlıktan Yargıca ‘Görevi Kötüye Kullanma’ Suçlaması

Bakan Bondi, yaptığı paylaşımda, “Talimatım üzerine Adalet Bakanlığı, Başkan Trump ve yönetimiyle ilgili kamuoyuna uygunsuz yorumlar yaptığı gerekçesiyle ABD Bölge Mahkemesi Baş Yargıcı James Boasberg hakkında görevi kötüye kullanma şikayetinde bulunmuştur” ifadelerini kullandı. Bondi, Yargıç Boasberg’in açıklamalarının “yargı bütünlüğüne zarar verdiğini” vurgulayarak bu duruma izin verilmeyeceğini belirtti.

Kararın Arka Planı: Sınır Dışı Politikaları ve Çetelerle Mücadele

Bu gelişmenin temelinde, Yargıç Boasberg’in Nisan ayında aldığı bir karar yatıyor. Boasberg, Trump yönetimini, “El Salvador’a sınır dışı edilen kişileri taşıyan uçakların geri çevrilmesi” yönündeki mahkeme kararlarına uymadığı için “mahkemeye itaatsizlikten” suçlu bulmuştu.

Trump Yönetiminin Yasal Dayanağı

ABD yönetimi, Latin Amerika’nın en tehlikeli suç örgütleri arasında gösterilen El Salvador merkezli MS-13 ve Venezuela kökenli Tren de Aragua çetelerini “yabancı terör örgütleri” listesine dahil etmişti. Başkan Trump, düzensiz göçle mücadele kapsamında, bu örgütlerle bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerin sınır dışı işlemlerini hızlandırmak amacıyla, normalde savaş dönemlerinde kullanılan Yabancı Düşmanlar Yasası‘nı devreye sokmuştu.

Yönetim ve Yargı Arasındaki Uyuşmazlık

Trump yönetimi, MS-13 ve Tren de Aragua üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan kişileri El Salvador’daki hapishanelere göndermişti. Ancak bazı federal yargıçlar, bu kişilerin ABD’deki mahkeme süreçleri tamamlanmadan gönderilmesine karşı çıkarak uçakların geri döndürülmesi yönünde kararlar almıştı. Yönetim ise, sınır dışı edilen kişilerin çoğunun terör örgütü veya çete üyesi olduğunu ve derhal ülkeden çıkarılmalarının önünde yasal bir engel bulunmadığını savunuyordu.