Avrupa Birliği’nin Azerbaycan İkilemi: Enerji Güvenliği mi, İnsan Hakları mı?
Avrupa Birliği, Rus doğal gazına olan bağımlılığını azaltma stratejisi kapsamında Azerbaycan ile enerji işbirliğini güçlendirirken, Bakü yönetiminin artan insan hakları ihlalleri ve basın özgürlüğüne yönelik baskıları karşısında sessiz kalmakla eleştiriliyor. Genç bir barış aktivisti olan Bahruz Samadov‘un vatana ihanet suçlamasıyla 15 yıl hapis cezasına çarptırılması, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi.
AB’nin Enerji Arayışı ve Azerbaycan’ın Stratejik Konumu
Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgalinin ardından Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Azerbaycan’ı AB’nin enerji çeşitlendirme çabalarında “kilit ortak” olarak tanımlamıştı. Bu süreç, Bakü’nün AB için stratejik önemini artırdı. Azerbaycan’dan gelen Güney Gaz Koridoru boru hattı, bazı üye ülkeler için hayati önem taşıyor. Örneğin:
- Bulgaristan: Doğal gaz ithalatının %40’ını Azerbaycan’dan karşılıyor.
- İtalya ve Yunanistan: Bu oran her iki ülke için de %15 seviyesinde.
AB yetkilileri, Rusya gibi tek bir tedarikçiye bağımlı kalmamak adına gaz kaynaklarını çeşitlendirmenin zorunlu olduğunu vurguluyor. Risk analisti Benjamin Godwin, “AB’nin stratejisi mümkün olduğunca çok farklı yerden gaz almak. Azerbaycan gazına bağımlı olmasa da, Rusya’ya olan bağımlılığını azaltmak için Azerbaycan’dan daha fazla gaz almak istiyor” diyor.
Baskı Altındaki Muhalefet ve Basın
Enerji anlaşmalarının gölgesinde, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev yönetimi ülkedeki muhalif seslere ve bağımsız basına yönelik baskıyı artırdı. Aliyev, tartışmalı bir seçimle beşinci dönemini garantilerken, Dağlık Karabağ’ın kontrolünü tamamen ele geçirdi. Gözlemciler, onlarca gazetecinin ve aktivistin haksız yere tutuklandığını belirtiyor. Aliyev ise bu tutuklamaları “medya ortamını dış olumsuz etkilerden koruma” ve “yurtdışından yasadışı fon alma” iddialarıyla savunuyor.
Letonyalı eski diplomat Eldar Mamedov, AB politikasının Aliyev’e “serbestlik sağladığını” belirterek, “Muhaliflere, blog yazarlarına ve muhalif seslere yönelik baskılar ve tutuklamalar Bakü-Brüksel ilişkilerini uzun zamandır geriyor. Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığından bu yana bu konu neredeyse gündemden düştü” şeklinde konuşuyor.
Diplomatik Dengeler ve AB’nin Tutumu
Avrupa Parlamentosu’nun Bakü’ye yaptırım uygulama çağrılarına rağmen, AB’nin üst düzey yetkilileri Aliyev’i kamuoyu önünde doğrudan eleştirmekten kaçınıyor. AB diplomatları, Azerbaycan üzerinde birleşik bir cephe oluşturmanın zorluğuna dikkat çekiyor. Bir diplomat, “Bu durumda Avrupa’nın Azerbaycan üzerinde büyük veya inandırıcı bir kozu yok” ifadelerini kullanıyor.
AB sözcüsü ise bu iddiaları reddederek, “AB Azerbaycan’daki sivil alanın daralmasından endişe duyuyor” dedi ve endişelerin her düzeyde dile getirildiğini savundu. Ancak Bahruz Samadov’un mahkumiyeti gibi kritik konulardaki sessizlik, AB’nin değerler ve çıkarlar arasında sıkıştığı yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.