Fas’ın Sıvı Altını Tehlikede: Küresel Talep ve Kuraklık Argan Ormanlarını Yok Ediyor

Fas’ın “Sıvı Altını” Tehlike Altında

Fas’ın kırsal bölgelerinde yaşayan kadınlar için nesillerdir hayati bir geçim kaynağı olan argan yağı, küresel kozmetik pazarında lüks bir bileşen haline gelmesiyle birlikte artan bir taleple karşı karşıya. Ancak bu popülerlik, hem argan ormanlarının ekolojik dengesini hem de kadınların geleneksel üretim metotlarını ciddi bir baskı altına alıyor. Bir zamanlar sadece yerel pazarlarda bulunan bu değerli yağ, nemlendirici ve onarıcı özellikleriyle dünya çapında “sıvı altın” olarak tanınıyor ve dev kozmetik markalarının vazgeçilmezi olmuş durumda.

Kadınların Emeği ve Düşük Kazançlar

Fas’ın güneybatısında, kadınlar taş değirmenler kullanarak argan çekirdeklerini öğütmek için saatlerce emek harcıyor. İki günlük meşakkatli bir çalışmanın sonunda yalnızca bir kilogram yağ elde edilebiliyor ve bu, kadınlara yaklaşık 2,60 Euro (yaklaşık 122 TL) gibi mütevazı bir gelir sağlıyor. Bu gelir, ekonomik fırsatların kısıtlı olduğu bölgelerde kadınların ayakta kalması için büyük önem taşıyor.

Kooperatif çalışanı Fatma Mnir, “Burada doğduk, burada büyüdük. Bu gelenekler doğadan geliyor. Anne babamızdan, dedelerimizden miras aldık,” diyerek bu bağın derinliğini ifade ediyor.

Ancak tehlike sadece doğayla sınırlı değil. Kooperatif işletmecisi Hafida El Hantati, kültürel mirasın da risk altında olduğunu vurguluyor:

“Buradaki mesele sadece ağaçlar değil. Bu bizim kültürümüz, kimliğimiz, hayatımız. Geleneklerimiz de tehdit altında.”

Tükenmekte Olan Bir Orman: Kuraklık ve Aşırı Tüketim

Yüzyıllar boyunca argan ağaçları, Atlas Dağları ile Atlas Okyanusu arasındaki kurak topraklarda yaşamın devamını sağladı. İnsanlara ve hayvanlara besin olurken, çölleşmeyi önleyerek toprağı korudu. Dikenli yapısıyla bilinen bu ağaçlar, 50 dereceye varan sıcaklıklara ve yıllık 2,5 santimetreden az yağışa dayanabiliyordu. Ancak artan küresel talep ve şiddetlenen kuraklık, bu dayanıklılığı sınıyor.

Argan yağının geleneksel kullanım alanları oldukça geniştir:

  • Fındık ezmelerine karıştırılarak ve tajinlerin üzerine gezdirilerek tüketilir.
  • E vitamini açısından zengin olduğu için kuru saç ve cildi nemlendirmek için kullanılır.
  • Bazı bölgelerde egzama ve suçiçeği gibi rahatsızlıkların tedavisinde tercih edilir.

Ne var ki, argan ormanları hızla azalıyor. Ağaçlar susuzluktan daha az meyve veriyor ve birçok alanda yerlerini ihracat odaklı narenciye ve domates tarlalarına bırakıyor. Yüzyılın başında 14 bin kilometrekarelik bir alanı kaplayan ormanlar, günümüzde yüzde 40 oranında küçülmüş durumda.

Ekolojik Felaketin Perde Arkası

Uzmanlar, durumun ciddiyetine dikkat çekiyor. Rabat Muhammed V Üniversitesi’nden kimyager Zoubida Charrouf, argan ağaçlarının ekolojik rolünü şöyle açıklıyor:

“Argan ağaçları, Sahra Çölü’nün yayılmasına karşı Fas’ın güneyini koruyan yeşil bir perde işlevi görüyordu. Bu ağaçların yavaş yavaş yok olması artık ekolojik bir felaket olarak değerlendiriliyor.”

İklim değişikliği bu felaketi körüklüyor. Yükselen sıcaklıklar bitkilerin doğal döngüsünü bozarken, aşırı otlatma ve ormanların deve sürüleri tarafından tahrip edilmesi de geri dönülmez zararlara yol açıyor.

Sıvı Altın, Boş Cepler: Kooperatiflerin Mücadelesi

Bugün yüzlerce kadın kooperatifi, argan yağını geleneksel yöntemlerle üretmeye devam ediyor. Ancak üretilen yağın büyük bir kısmı, L’Oreal, Unilever ve Estee Lauder gibi dev firmalara aracılar vasıtasıyla ulaşıyor. Kooperatif çalışanları, asıl kârın aracılara ve büyük şirketlere gittiğini, kendi kazançlarının ise çok düşük kaldığını belirtiyor. 30 yıl önce litresi 25 dirhem olan yağın fiyatı bugün 600 dirheme (yaklaşık 2.670 TL) ulaşmış olsa da bu artış kadınların cebine yansımıyor.

Fas Kadın Argan Kooperatifleri Birliği Başkanı Jamila Id Bourrous, “Asıl parayı kazananlar, son ürünü satanlar,” diyerek adaletsizliğe dikkat çekiyor.

Pazarın büyük bir kısmını elinde tutan şirketlerin fiyatları belirlediğini söyleyen yerel üreticiler, bunun bir rekabet değil, yerinden etme olduğunu savunuyor. Örneğin, Olvea adlı bir şirketin ihracat pazarının yüzde 70’ini kontrol ettiği iddia ediliyor.

Sınırlı Çözümler ve Belirsiz Gelecek

Fas hükümeti, 2018’de ormanları canlandırmak için özel arazilere 100 kilometrekarelik alanda argan ağaçları dikme projesi başlattı. Ancak şiddetli kuraklık nedeniyle bu ağaçlar henüz meyve vermedi. Tedarik zincirindeki sorunlar da devam ediyor. Köydeki kadın ile son alıcı arasında bulunan dört aracı, kâr marjını önemli ölçüde düşürüyor. Hükümetin depolama merkezi kurma girişimleri ise henüz etkili olamadı.

Hafida El Hantati, eski günleri özlemle anıyor:

“Ben, geleneklerle büyüyen son kuşağım. Düğünler, doğumlar, yağı nasıl yaptığımız… Hepsi yavaş yavaş yok oluyor.”

Yeni nesillerin büyük şehirlerdeki fırsatların peşinden gitmesiyle, bu kadim kültür ve onu ayakta tutan ormanlar, belirsiz bir gelecekle yüzleşiyor.