Piyasaların Gözü Fed’in Kritik Faiz Kararında: Siyasi Baskılar ve Ekonomik Veriler Karşı Karşıya
Piyasaların merakla beklediği Amerika Merkez Bankası (Fed) faiz kararı toplantısı, yalnızca makroekonomik göstergelerle değil, aynı zamanda yoğun siyasi baskılarla da gündemde. ABD Başkanı Donald Trump‘ın Fed Başkanı Jerome Powell‘a yönelik eleştirileri, bankanın bağımsızlığına dair endişeleri artırıyor.
Trump, Powell’ı görevden almayacağını belirtse de faiz indirimi yönündeki ısrarlı baskısı, piyasalardaki belirsizliği canlı tutuyor. Diğer yanda ise ABD’den gelen güçlü makroekonomik veriler, Fed’in faizleri mevcut seviyede tutma politikasını destekler nitelikte. Bu ikilem, Fed’in karar alma sürecini her zamankinden daha karmaşık hale getiriyor.
Uzmanlardan Fed’in Bağımsızlığına Dair Uyarılar
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, Fed üzerindeki siyasi baskının boyutuna dikkat çekiyor.
Commerzbank ABD Fed Ekonomisti Bernd Weidensteiner, “Fed’in bağımsızlığı şu anda onlarca yıldır olmadığı kadar tehdit altında,” diyerek durumun ciddiyetini vurguladı. Weidensteiner, Powell’ın görevden alınmasının şimdilik söz konusu olmadığını ancak faizlerin değiştirilmemesi halinde Trump’ın tepkisinin artabileceğini belirtti.
Weidensteiner, yüksek gümrük tarifelerinin enflasyonist etkilerinin görünür olmaya başladığını ve Fed’in bu konuda daha net veriler görmek için beklemeyi tercih edeceğini ifade etti.
Faiz İndirimi Beklentileri Ne Yönde?
Ekonomistler, Fed’in yakın vadede bir faiz indirimine gitme olasılığını ve zamanlamasını farklı açılardan ele alıyor.
“Karar Oy Birliğiyle Alınmayabilir”
Weidensteiner, bu toplantıda kararın oy birliğiyle alınmasının zor olduğunu belirterek, “Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller ve Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michelle Bowman gibi isimler faiz indirimine daha sıcak bakıyor. Ancak Powell, kendi çizgisini takip edecek çoğunluğu bulacaktır. Fed’in eylül ayındaki toplantısında faiz oranlarını düşürmesi muhtemel.” dedi.
“Eylül Ayı İşaret Ediliyor”
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, tarifelerin bir yandan enflasyonu artırırken diğer yandan ekonomik büyümeyi yavaşlatarak Fed’i ikileme soktuğunu vurguladı. Marey, “Fed’in tepkilerinin yavaş ve ılımlı olacağını düşünüyoruz. Yılın geri kalanında, büyük olasılıkla eylül ayında gerçekleşecek, yalnızca bir faiz indirimi bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Aralık Ayında Zemin Hazırlanabilir”
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley ise daha temkinli bir beklentiye sahip: “Bu ay bir faiz indirimi görmüyoruz, ancak Fed’in büyük olasılıkla aralık ayında bir hamle için zemin hazırlamaya başlaması bekleniyor.” Knightley, tarifelerin enflasyonu yukarı çekme potansiyeli nedeniyle daha ılımlı enflasyon rakamlarının ancak ekim ve kasım aylarında görülebileceğini ekledi.
“İstihdam Verileri İndirimi Zorlaştırıyor”
Pantheon Macroeconomics Kıdemli ABD Ekonomisti Oliver Allen, haziran ayında 150 bin artan tarım dışı istihdam verisine dikkat çekerek, bu durumun Fed’in faiz indirimini haklı çıkarmasını zorlaştırdığını söyledi. Allen, “Yine de önümüzdeki aylarda, özellikle işgücü piyasasıyla ilgili bazı verilerin, Fed’i eylül ayına kadar faiz indirimine başlama zamanının geldiğine ikna edeceğini düşünüyoruz.” dedi.