Fransız Hükümetine ‘Suç Ortaklığı’ Suçlamasıyla UCM’ye Başvuru
Orta Doğu’da Adalet için Avukatlar Derneği (AJPO) çatısı altında toplanan yüzden fazla Fransız avukat, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümet üyeleri hakkında çarpıcı bir adım attı. Avukatlar, Fransız yetkilileri, İsrail’in Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlediği suçlara ortak olmakla suçlayarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) şikayette bulundu.
Barış için Yahudi Fransız Birliği’nin (UJFP) duyurduğu habere göre, şikayet edilenler arasında Cumhurbaşkanı Macron’un yanı sıra Başbakan François Bayrou, Savunma Bakanı Sebastien Lecornu ve 19 milletvekili de yer alıyor.
Hukuki Dayanak ve Soruşturma Talebi
AJPO tarafından UCM’ye sunulan 56 sayfalık kapsamlı başvuruda, Fransız hükümetinin eylemlerinin, mahkemenin yargı yetkisini düzenleyen Roma Statüsü’nün 25. Maddesinin 3. fıkrası kapsamında “İsrail’in işlediği suçlara ortaklık” teşkil ettiği iddia edildi. Dernek, “İsrail devletinin işgal altındaki Filistin topraklarında savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçlarını işlemesini kolaylaştırdığına dair makul gerekçeler” olduğunu belirterek, adı geçen yetkililer hakkında derhal soruşturma açılmasını talep etti.
İddia Edilen Destek Türleri Neler?
Başvuruda, Fransa’nın İsrail’e sağladığı iddia edilen çok yönlü destek detaylandırıldı. Bu destekler şu şekilde sıralandı:
- Manevi ve Diplomatik Destek: Hükümetin, İsrail’in eylemlerine karşı uluslararası arenada sağladığı siyasi destek.
- Maddi ve Askeri Destek: İsrail’e silah satışı yapılması ve İsrail ordusunda görev yapan Fransız-İsrail çifte vatandaşlarına yönelik herhangi bir yasal işlem uygulanmaması.
- Ekonomik Destek: İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşim ve sömürgeleştirme faaliyetlerine engel olunmayarak dolaylı ekonomik katkı sağlanması.
“Fransa’nın Suçları Engelleme Yükümlülüğü Vardı”
Başvurunun gerekçeler bölümünde, Fransa’nın “İsrail’in işlediği suçlardan haberdar olduğu” ve bu nedenle “bu suçların işlenmesini kolaylaştırmama, aksine engelleme yükümlülüğü bulunduğu” kuvvetle vurgulandı. Hükümetin bu konudaki eylemsizliğinin, “suçların bu kadar uzun ve ağır bir şekilde işlenmesine” zemin hazırladığı ifade edildi. Bu tarihi başvuru, Fransız hükümetinin Orta Doğu politikalarını uluslararası hukuk zemininde tartışmaya açtı.