İnternet Nasıl Çalışır: TCP/IP Protokolünün Rolü
İnternet üzerinden gönderilen veriler, küçük paketlere ayrılarak hedefe ulaştırılır. Her paket, varış adresi ve sıra numarası gibi kritik bilgiler içerir. Bu sayede, paketler varış noktasında doğru sırayla birleştirilerek eksiksiz bir içerik oluşturur. Bu karmaşık veri akışı, TCP/IP adı verilen protokoller bütünüyle yönetilir. TCP (İletim Denetim Protokolü), verilerin hatasız ve eksiksiz iletilmesini sağlarken; IP (İnternet Protokolü), veri paketlerinin hangi adrese gönderileceğini belirler. Bu sistem sayesinde video izlemek, e-posta göndermek, dosya indirmek ya da sosyal medyada gezinmek gibi işlemler eş zamanlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilir.
İnternetin Mucidi Kimdir?
Yaygın kanının aksine, internet tek bir kişi tarafından icat edilmemiştir. İnternetin bugünkü hâline gelmesi, onlarca yıllık bilimsel araştırma ve teknik geliştirmenin bir ürünüdür. Temelleri 1960’lı yıllarda, Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri’nde atılmıştır. O dönemde, merkezi olmayan ve güvenilir bir iletişim ağına duyulan ihtiyaç, bu fikrin doğuşundaki en temel motivasyondu. İlk somut adım, askeri ve akademik kurumlar arasında veri paylaşımını hedefleyen ARPANET projesinin hayata geçirilmesiyle atıldı. Bu sistem, farklı konumlardaki bilgisayarların birbirine bağlanarak veri alışverişi yapmasına olanak tanıdı.
İlk başarılı bağlantı, 1969 yılında iki üniversite arasında gerçekleştirildi ve veri transferi sağlandı. İlk zamanlarda sistemler oldukça basitti ve yalnızca metin tabanlı komutlarla çalışıyordu. Ancak ARPANET’in sunduğu potansiyel, araştırmacıların ilgisini çekti ve sistem hızla geliştirildi. 1970’li ve 1980’li yıllarda veri paketlerinin yönlendirilmesi ve farklı sistemlerin birbiriyle konuşabilmesi için yeni protokoller geliştirildi. 1980’lerin sonlarına doğru doküman, görsel ve bağlantı içeren bilgi kümelerinin aktarımı mümkün hâle geldi. İnternetin asıl büyük sıçraması ise 1990’larda web tarayıcılarının ve adresleme sistemlerinin geliştirilmesiyle yaşandı. Bu yenilikler sayesinde kullanıcılar, komut yazmak yerine tıklayarak bilgiye ulaşmaya başladı. Dolayısıyla internetin icadı, tek bir mucitten ziyade çok sayıda araştırmacı, mühendis ve akademisyenin ortak başarısıdır.
İnternet Nerede ve Neden İcat Edildi?
İnternetin doğuşu, 20. yüzyılın ortalarında Amerika Birleşik Devletleri’nde başlatılan askeri ve akademik projelere dayanmaktadır. Teknolojinin çıkış noktası, ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansı (ARPA) tarafından geliştirilen ARPANET sistemidir. Projenin temel amacı, 1960’lı yıllarda olası bir nükleer saldırı sonrası iletişimin kesilmesini önlemek için merkezi bir yapıya sahip olmayan, dağıtık bir veri ağı kurmaktı. Bu hedefle geliştirilen ARPANET, farklı bilgisayarların birbirine bağlanmasını sağlayarak 1969 yılında ABD’deki dört üniversite arasında ilk başarılı bağlantıyı kurdu.
Bu tarihi ilk deneme, Kaliforniya Üniversitesi ile Stanford Araştırma Enstitüsü arasında yapıldı. Başlangıçta sadece metin tabanlı veri aktarımı mümkün olsa da, zamanla geliştirilen protokoller sayesinde sistem büyüdü ve daha fazla kurumu kapsadı. Özellikle 1970’lerde geliştirilen ve bugün hâlâ internetin temelini oluşturan TCP/IP protokolü, modern veri aktarım sisteminin temelini attı. Tüm bu gelişmelerin merkezi Amerika Birleşik Devletleri oldu. Dolayısıyla internetin doğum yeri ABD olarak kabul edilir. Sistem, ilk başlarda yalnızca askeri birimler, üniversiteler ve laboratuvarlar tarafından kullanılırken, zamanla sivil kullanıma açılarak küresel bir fenomene dönüştü.
İnternet Tam Olarak Ne Zaman İcat Edildi?
İnternetin icadı uzun bir sürece yayılsa da, teknolojinin miladı olarak kabul edilen tarih 29 Ekim 1969‘dur. Bu tarihte, ABD Savunma Bakanlığı’nın ARPANET projesi kapsamında ilk başarılı veri aktarımı gerçekleştirilmiştir. Kaliforniya Üniversitesi ile Stanford Araştırma Enstitüsü arasında kurulan bu bağlantı, internetin doğduğu an olarak tarihe geçmiştir.
O geceki ilk denemede “LOGIN” kelimesi gönderilmek istenmiş, ancak ağın çökmesi nedeniyle karşı tarafa yalnızca “LO” harfleri iletilebilmiştir. Bu aksaklığa rağmen, iki uzak bilgisayar arasında ilk dijital veri aktarımı başarılmış ve yeni bir iletişim çağının kapıları aralanmıştır. ARPANET’in asıl amacı, olası bir savaş durumunda bile ayakta kalabilecek merkezi olmayan bir ağ yaratmaktı. Sistem, 1983 yılında TCP/IP protokolünün resmi olarak standart hâline gelmesiyle bugünkü internet mimarisinin temellerine kavuştu. 1990’lı yıllarda ise internet, kamuoyunun kullanımına açıldı. Özellikle 1991’de geliştirilen World Wide Web (www), interneti herkesin kolayca erişebileceği küresel bir bilgi ağına dönüştürdü. Ancak tüm bu gelişmelerin fitilini ateşleyen olay, 1969’daki o ilk veri aktarımıdır.