İsrailli İnsan Hakları Örgütünden Çarpıcı Rapor: Gazze’de Bilinçli Soykırım
İsrail’in önde gelen insan hakları kuruluşlarından “İşgal Altındaki Filistin Toprakları için İnsan Hakları Doktorları İsrail”, Gazze’de İsrail tarafından “bilinçli bir soykırım” yürütüldüğünü öne süren kapsamlı bir rapor yayımladı. Örgütün direktörü Aseel Aburass, CNN Türk dış haberler muhabiri Rabia Asel Atmaca’ya verdiği özel röportajda raporun bulgularını ve yaşananları detaylandırdı.
Raporun Odağı: Sağlık Sisteminin Kasıtlı İmhası
Aseel Aburass, raporlarının temel olarak Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki sağlık altyapısına odaklandığını belirtti. Aburass, “Raporu analiz etme şeklimiz, Gazze’de son 22 aydır yaşananlara bakış açımız, sağlık altyapısının yıkılması, doktorların öldürülmesi ve hayatın yaşanmaz hale getirilmesi perspektifinden. Bakış açımız şu: son 22 aydır sağlık hizmeti olmadan hayatta kalamazsınız.” dedi.
Aburass, Gazze’deki 36 hastaneden 30’dan fazlasının yıkıldığını vurgulayarak, bunun kasıtlı bir kampanya olduğunu ifade etti.
“Bizim bakış açımıza göre, sağlık sistemini yok ettiğinizde, sonunda kuşattığınız, saldırdığınız, bombaladığınız, ağır yaraladığınız, tükettiğiniz, aç bıraktığınız ve sürekli olarak insanları yerinden ettiğiniz insanları da yok edersiniz. Bunların hepsi birbiriyle bağlantılı.”
“Yaşananlar Soykırım Sözleşmesi’ne Tam Olarak Uyuyor”
Aburass, Gazze’deki durumun yalnızca hastanelerle ilgili olmadığını, hayatı yaşanabilir kılan tüm koşulların ortadan kaldırıldığını söyledi: “Yiyecek, su, elektrik, eğitim, hastaneler, kiliseler ve camiler, topraklar, çiftlikler, hayvanlar. Her şey yok edildi. Öldürülen insan sayısı 60.000. Sadece bu değil, gelecek için bile Gazze’de insanların hayatta kalmasını imkansız kılacak koşullar yaratıyorsunuz. Bu tam olarak Soykırım Sözleşmesi‘ne uyuyor.”
Uzman, bombalar dursa bile ölümlerin devam edeceğini belirterek, “Çünkü İsrail, hayatı imkansız kılan tüm koşulları yarattı, onları yok etti,” diye ekledi.
Netanyahu Hükümeti ve İsrail Medyasının İnkar Politikası
Netanyahu hükümetinin “Gazze’de kıtlık yok” gibi açıklamalarını değerlendiren Aburass, bu durumun sadece Netanyahu ile sınırlı olmadığını belirtti. “Netanyahu, İsrail kamuoyu ve İsrail haberleri Gazze’de yaşananları açlık kampanyası olarak adlandırıyor. Tüm dünyanın gördüğü görüntüler İsrail’deki hiçbir ana akım medyada gösterilmiyor. İsrail halkı, kendisinden birkaç kilometre uzakta olan bitene karşı kör.“
Aburass, İsrail propagandasının gerçeği çarpıtarak uluslararası toplumdan onay almak için kullanıldığını ve hastanelere yönelik saldırıların bu şekilde meşrulaştırıldığını ifade etti.
Rapora Gelen Tepkiler ve Tehditler
Raporun yayımlanmasının ardından gelen tepkilere de değinen Aburass, ana akım medyanın 24 saatlik bir sessizliğin ardından konuyu haberleştirdiğini belirtti. “Kuruluşum için ve gönüllülerimizden, sağlık personelimizden ve topluluğumuzdan birçok olumlu yorum aldık. Sonunda bunu söyleyen bir İsrail sesi var,” diyen Aburass, bu durumun diğer kuruluşlar ve İsrail halkı için bir ivme yaratmasını umduğunu söyledi.
Ancak olumlu tepkilerin yanı sıra tehditlerin de geldiğini belirten Aburass, “Sağcı bir kuruluş, Maliye Bakanı Smotrich’e bir mektup göndererek, yabancı bağışlar üzerindeki vergi muafiyetimizin kaldırılmasını istedi. Yani bu zaten gerçekleşti,” ifadelerini kullandı.