İsrailli Örgütten Şok Rapor: Gazze’de Bilinçli Soykırım İşleniyor – Direktörden CNN Türk’e Özel Açıklamalar

İsrail’den Gelen Tarihi Rapor: Gazze’de ‘Bilinçli Soykırım’ İddiası

İsrail’in en saygın insan hakları kuruluşlarından bazıları, ülkenin Gazze’de “bilinçli bir soykırım” gerçekleştirdiğini öne süren şok edici bir rapor yayımladı. Bu, İsrail merkezli kuruluşların hükümete yönelik bu denli sert bir suçlama yönelttiği ilk rapor olma özelliği taşıyor. Raporu hazırlayan “İşgal Altındaki Filistin Toprakları, İnsan Hakları İçin Doktorlar İsrail” isimli kuruluşun direktörü Aseel Aburass, konuyla ilgili özel olarak CNN Türk dış haberler muhabiri Rabia Asel Atmaca’ya önemli açıklamalarda bulundu.

“Şu anda bir ateşkes ilan edilse bile insanlar ölmeye devam edecek çünkü İsrail, insanların ölmesi için en elverişli koşulları yarattı.” – Aseel Aburass

Raporun Odağında Sağlık Sisteminin Kasıtlı Yıkımı Var

Aseel Aburass, CNN Türk’e verdiği özel röportajda raporun detaylarını ve İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin arkasındaki sistematiği anlattı.

Soru: Raporunuzda İsrail’in tıbbi altyapıyı bilinçli olarak yıktığını ve doktorları kasıtlı olarak öldürdüğünü belirtiyorsunuz. Bu bulguları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Raporumuz tamamen sağlık altyapısı ve sağlık sistemine odaklanıyor. Biz, Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki işgal altındaki topraklarda sağlık hakları üzerine çalışan bir kuruluşuz. Analizimizi, Gazze’de son 22 aydır yaşananlar, özellikle sağlık altyapısının çökertilmesi, doktorların öldürülmesi ve yaşamın imkansız hale getirilmesi üzerinden şekillendirdik. Bizim bakış açımıza göre, son 22 aydır sağlık hizmeti olmadan hayatta kalmak mümkün değil. Gazze’deki 36 hastaneden 30’dan fazlasının yıkıldığına tanık olduk. Bu, sağlık sistemini yok etmeyi amaçlayan kasıtlı bir kampanyaydı. Çünkü sağlık sistemini yok ettiğinizde; kuşattığınız, bombaladığınız, aç bıraktığınız ve sürekli yerinden ettiğiniz insanları da yok edersiniz.

Soru: Bu durum Soykırım Sözleşmesi’ne uyuyor mu?

Evet, bu durum tam olarak Soykırım Sözleşmesi‘ne uyuyor. Gıda, su, elektrik, eğitim, hastaneler, kiliseler, camiler, tarım arazileri, hayvanlar… Her şey yok edildi. Öldürülen insan sayısı 60.000’i aştı. Sadece bu da değil, gelecek için de Gazze’de insanların hayatta kalmasını imkansız kılacak koşullar yaratılıyor. Artık birçok araştırmacı, bombalar dursa ve ateşkes sağlansa bile insanların ölmeye devam edeceğini söylüyor. Çünkü İsrail, yaşamı sürdürülemez kılan tüm koşulları yarattı ve yok etti.

Soru: Netanyahu hükümeti bu raporları ve iddiaları sürekli reddediyor. Hatta “Gazze’de kıtlık yok” diyorlar. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Netanyahu bu konuda yalnız değil. İsrail kamuoyu ve medyası, Gazze’de yaşananları bir açlık kampanyası olarak görmüyor. Dünyanın gördüğü dehşet verici görüntüler, İsrail’deki ana akım medyada asla gösterilmiyor. Televizyonu açtığınızda bunları göremezsiniz. Bu yüzden İsrail halkı, kendilerinden sadece birkaç kilometre uzakta olanlara karşı körleşmiş durumda. Netanyahu da bu durumu gerçeği çarpıtmak, yardımları engellemek ve daha fazla insanı öldürmek için kullanıyor. Bu propaganda, Hamas komutanları bahanesiyle hastanelere saldırmak için Avrupa ve ABD’den yeşil ışık almalarını sağladı. Şimdi aynı taktiği gıda ve yardım konusunda da uyguluyorlar. Ancak umuyorum ki ulaştığımız bu nokta bir ivme yaratacak ve uluslararası toplum İsrail’e ‘dur’ diyecektir.

Soru: Raporunuzdan sonra İsrail hükümetinden herhangi bir tehdit veya olumsuz tepki aldınız mı?

Bugün sizinle konuşurken, röportajdan sadece birkaç dakika önce, ana akım bir haber kanalı nihayet 24 saatlik bir sessizliğin ardından raporumuz hakkında bir haber yaptı. Elbette Haaretz gibi sol görüşlü yayınlar konuyu iyi bir şekilde ele aldı. Kuruluşumuza, gönüllülerimize ve topluluğumuza çok sayıda olumlu yorum geldi. ‘Nihayet bunu söyleyen bir İsrail sesi var’ diyorlar. Tehditlere gelince, sağcı bir kuruluş, yabancı bağışlar üzerindeki vergi muafiyetimizin kaldırılması için Maliye Bakanı Smotrich’e şimdiden bir mektup gönderdi. Yani baskılar başladı.