Piyasalar Fed’in Faiz Kararını Bekliyor: Siyasi Baskı ve Ekonomik Veriler Masada
Küresel piyasaların tüm dikkati, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı toplantısına çevrilmiş durumda. Makroekonomik verilerin yanı sıra, siyasi gelişmeler de Banka’nın politikaları üzerinde belirleyici bir rol oynamaya başladı.
Trump’ın Müdahaleleri ve Fed’in Bağımsızlığı Tartışmaları
ABD Başkanı Donald Trump‘ın Fed Başkanı Jerome Powell‘ı doğrudan hedef alan açıklamaları, kurumun bağımsızlığına yönelik ciddi soru işaretleri doğurdu. Trump’ın daha sonra Powell’ı görevden almayacağını belirtmesi endişeleri bir miktar yatıştırsa da, faiz indirimi konusundaki ısrarlı baskısı, piyasalardaki tedirginliği canlı tutuyor. Diğer yandan, ABD’den gelen güçlü makroekonomik veriler, Fed’in bekleme kararını destekler nitelikte bir tablo çiziyor. Bu durum, Fed’in kararlarını alırken ekonomik veriler ile siyasi baskılar arasında bir denge kurmaya çalıştığını gösteriyor.
Ekonomistlerden Değerlendirmeler: Bağımsızlık Tehdit Altında mı?
Commerzbank ABD Fed Ekonomisti Bernd Weidensteiner, konuya ilişkin önemli bir tespitte bulunuyor:
“Fed’in bağımsızlığı şu anda onlarca yıldır olmadığı kadar tehdit altında.”
Weidensteiner, Powell’ın büyük ABD bankalarının önde gelen temsilcileri tarafından desteklendiğini ve ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in de Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026‘ya kadar devam edebileceğini söylediğini hatırlatıyor. Weidensteiner’a göre, Powell’ın görevden alınması şimdilik gündemde olmasa da, faizlerin değiştirilmemesi Trump’ın tepkisini yeniden alevlendirebilir.
Faiz İndirimi Ne Zaman Gelecek? Uzmanlar Eylül Ayını İşaret Ediyor
Uzmanlar, yakın zamanda bir faiz indirimi beklemezken, beklentilerin sonbahar aylarına yoğunlaştığı görülüyor.
Karar Oy Birliğiyle Alınmayabilir
Weidensteiner, bu toplantıda kararın oy birliğiyle alınmasının zor olduğunu vurguluyor: “Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller para politikasının sıkı olduğunu ve bu ay politika faizinde indirim düşünebileceklerini ifade etti. Fed’in Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michelle Bowman da daha hızlı bir indirime açık görünüyor. Ancak genel olarak Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) kendi çizgisini takip edecek rahat bir çoğunluk bulacaktır. Fed’in eylül ayındaki toplantısında faiz oranlarını düşürmesi muhtemel.”
Tarifelerin Çift Yönlü Etkisi
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, tarifelerin Fed’i iki zıt yöne çektiğini belirtiyor. “Enflasyonun yukarı yönlü etkisi faiz artırımı için bir sebep olabilirken, ekonomik büyüme üzerindeki aşağı yönlü etkisi faiz indirimi için bir sebep olabilir. Bu nedenle, Fed’in tepkilerinin yavaş ve ılımlı olacağını düşünüyoruz. Yılın geri kalanı için eylül ayında gerçekleşecek tek bir faiz indirimi bekliyoruz.”
Diğer Ekonomistlerin Beklentileri
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley ise farklı bir görüşte: “Bu ay faiz indirimi görmüyoruz, ancak Fed’in büyük olasılıkla aralık ayında bir hamle için zemin hazırlamaya başlaması bekleniyor.” Pantheon Macroeconomics Kıdemli ABD Ekonomisti Oliver Allen da haziran ayındaki 150 binlik tarım dışı istihdam artışına dikkat çekerek, Fed’in faiz indirimini haklı çıkarmasının zor olduğunu ancak önümüzdeki aylarda işgücü piyasasından gelecek verilerin Banka’yı eylül ayında indirime ikna edebileceğini düşünüyor.