Sana Göre Haber

Sanayi Tesisleri İçin Yangın Güvenliği: Sürdürülebilirlik ve Sigorta Maliyetlerinde Avantaj Sağlayan Çözümler

Yangın Güvenliği Kurumsal Sürdürülebilirliğin Vazgeçilmez Bir Parçasıdır

Son dönemde art arda yaşanan orman yangınlarının neden olduğu can ve mal kayıpları ile çevre tahribatı, toplumda derin yaralar açtı. Bu trajik olaylar, dikkatleri hem yangınla mücadele ekipmanlarına hem de sigorta sektörüne çevirerek, alınacak önlemlerin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi.

Yangına müdahalede kullanılacak ekipmanların yalnızca belirli standartlara uygun olması yeterli değil; aynı zamanda uluslararası geçerliliği olan sertifikasyonlarla güvence altına alınması da büyük önem taşıyor.

“Yangın Güvenliği Sadece Yasal Bir Zorunluluk Değil”

Konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Masdaf CEO’su Erhan Özdemir, yangın güvenliğinin kurumsal sürdürülebilirlik için taşıdığı öneme dikkat çekti.

“Yangın güvenliği, yalnızca bir regülasyon zorunluluğu değil, kurumsal sürdürülebilirliğin ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak sanayi tesislerinde yangın riskine ne yazık ki hâlâ yeterince önem verilmiyor. Oysa bu risk yalnızca üretimi değil, çalışanların hayatını, çevreyi ve markaların itibarını da tehdit ediyor.”

Özdemir, global yangın sigortası pazarındaki hızlı büyümenin, yangın riskinin dünya çapında ne denli kritik bir tehdit haline geldiğini gösterdiğini belirtti. “Sigorta çözümleri artık yalnızca zararı telafi etmek için değil; risk öncesinde alınan önlemleri ödüllendirmek için de şekilleniyor. UL/FM sertifikalı sistemler, sigorta şirketleri tarafından düşük risk kategorisinde değerlendirilerek prim avantajı sağlıyor; ayrıca tesislerin daha yüksek sigorta bedelleriyle ve genişletilmiş teminat kapsamlarıyla güvence altına alınmasına imkân tanıyor” dedi.

Periyodik Kontrol ve Bakımın Hayati Rolü

Erhan Özdemir, sadece sistem kurulumunun değil, aynı zamanda bu sistemlerin güvenilirliğini sürdürmenin de kritik olduğunu vurguladı. “Periyodik kontroller, testler ve düzenli bakım süreçleri, yangın anında sistemin doğru şekilde devreye girmesini sağlayan temel unsurlardır.”

Masdaf’ın bu alandaki rolünü ise şu sözlerle açıkladı: “Masdaf olarak yalnızca yangın pompaları üretmekle kalmıyor; aynı zamanda bu sistemlerin her koşulda güvenle çalışmasını sağlayacak teknik destek ve bakım hizmetleriyle de işletmelerin yanında yer alıyoruz. Türkiye’de UL/FM sertifikalı yangın pompalarını sunan ilk ve tek yerli üretici olarak, yıllardır bu alanda kalite standartlarını yukarı taşıyoruz.”

Sertifikalı Sistemler Riski %30’a Kadar Düşürüyor

Yangınların fiziksel kayıpların yanı sıra ciddi finansal zararlara ve sigorta maliyetlerinde artışlara neden olduğunu belirten Özdemir, sertifikalı sistemlerin sağladığı maliyet avantajına dikkat çekti. “Sigorta şirketleri, sanayi tesislerinin risk profiline göre primlendirme yaparken, kullanılan yangın güvenliği altyapısını dikkate alıyor. Bu noktada UL/FM sertifikalı yangın pompaları, yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda maliyet avantajı da sağlıyor. Bu sistemlerin tesislerde kullanılması, risk primlerinin yüzde 10 ila 30 arasında düşmesine katkı sağlayabiliyor.”

UL/FM sertifikalarının önemini vurgulayan Özdemir, bu belgelerin sistemlerin şu özelliklerini garanti ettiğini belirtti:

Rakamlarla Yangın Gerçeği ve Büyüyen Pazar

2024’te 3 Bin Ticari Yapıda Alarm Çaldı

İstanbul İtfaiyesi’nin 2024 verilerine göre, depo, işyeri ve fabrika gibi ticari yapılarda 3 bine yakın yangın meydana geldi. Bu yangınların büyük bir kısmı, ısı kaynaklarının yanlış kullanımı ve mekanik arızalar gibi önlenebilir nedenlerden kaynaklandı. Benzer şekilde, ABD Ulusal Yangından Korunma Derneği verileri, sanayi tesislerindeki yapısal yangınların yıllık 1,3 milyar doları aşan doğrudan ekonomik kayba yol açtığını gösteriyor.

Yangın Sigortası Pazarı 262 Milyar Dolara Koşuyor

Sanayi tesislerinin yangın güvenliğine yönelik artan ihtiyacı, pazar verileriyle de doğrulanıyor. 2024 yılı itibarıyla 96,16 milyar dolar büyüklüğe ulaşan küresel yangın sigortası pazarının, 2034’e kadar 262,17 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Bu büyümede endüstriyel yapı sigortası segmentinin başı çekmesi, artan otomasyon ve iklim krizi etkileriyle sanayi tesislerinin sigorta ve güvenlik ihtiyacının ne kadar kritik hale geldiğini ortaya koyuyor.

Exit mobile version