Tokat’taki Komana Antik Kenti’nde Tarih Yeniden Canlanıyor
Tokat’ta yer alan tarihi Komana Antik Kenti‘nde, bölgenin zengin geçmişini aydınlatmaya yönelik arkeolojik kazı çalışmaları yeniden başladı ve titizlikle sürdürülüyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas, bu yılki çalışmaların temmuz ayında başladığını ve 15 Ağustos’a kadar devam edeceğini belirtti.
Prof. Erciyas, projenin bu etabında 30 işçi ile 18 kişilik bir bilimsel heyetin görev aldığını ifade etti. Ekip, antik kentin farklı dönemlerine ışık tutacak önemli alanlara odaklanmış durumda.
Kazıların Odak Noktaları: Selçuklu ve Roma Dönemleri
Bu yılki kazıların belirli bölgelerde yoğunlaştığını aktaran Prof. Dr. Burcu Erciyas, hedeflerini şu sözlerle açıkladı:
“Çalışma alanlarımızdan biri, tepenin alt kısmında konumlanan ve Selçuklu dönemine ait olduğunu düşündüğümüz kamusal yapı. Bu yapının bir cami olma ihtimali bulunuyor ve kitabesi de Tokat Müzesi’nde sergileniyor. Buradaki çalışmalarla Komana’nın Selçuklu ve erken Osmanlı dönemlerini daha iyi anlamayı amaçlıyoruz. İkinci olarak, tepenin üst kısmında Roma dönemine ait kalıntılara odaklandık. Daha önce bu bölgede bir yanık yapıda askeri eşyalar bulmuştuk. Şimdi ise o yapıyı ve Komana’nın Roma dönemindeki rolünü daha detaylı anlamak için çalışmalarımızı genişletiyoruz.”
Komana Pontika Antik Kenti’nin Tarihi Önemi
Tarihi kaynaklara göre Komana Pontika, Mitridat Krallığı döneminde önemli bir kültür merkezi olarak öne çıkmıştır. Roma İmparatorluğu sürecinde dahi özerk yapısını koruyan kent, Anadolu tanrısı Ma’ya adanmış kutsal bir alan olarak biliniyordu. Aynı zamanda canlı bir ticaret merkezi olan Komana, düzenlenen festivalleri, zengin pazar yeri ve verimli toprakları sayesinde Anadolu’nun dört bir yanından ziyaretçi çekiyordu.
Arkeolojik Araştırma Projesinin Geçmişi
ODTÜ ve TÜBİTAK tarafından desteklenen Komana Pontika Arkeolojik Araştırma Projesi, 2004 yılında Orta Karadeniz Bölgesi’nin bu önemli klasik çağ kentinin yerini tespit etmek ve kent dokusunu anlamak amacıyla başlatılmıştı. Gümenek Hamamtepe mevkisindeki yüzey araştırmalarının ardından antik kenti gün yüzüne çıkarmak için kapsamlı kazı çalışmalarına geçilmişti.