Sana Göre Haber

Türkiye’de Emekli ve Çalışanların Ekonomik Çıkmazı: Açlık Sınırı ve Maaş Tehlikesi

Türkiye’de Emekçiler ve Emekliler Ekonomik Baskı Altında

Türkiye’de giderek ağırlaşan ekonomik ve sosyal koşullar, özellikle emekçiler ve emekliler için yaşamı her geçen gün daha zorlu bir hale getiriyor. Dar gelirli vatandaşlar, eğitimden sağlığa hayatın her alanında ciddi zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Yıllarını çalışarak geçiren bu kesimler, mevcut ekonomik olumsuzluklar karşısında ayakta kalma mücadelesi veriyor.

600 Bin Kamu İşçisinin Toplu İş Sözleşmesi Beklentisi

Gündemin en önemli konularından biri, yaklaşık 600 bin kamu işçisini ve ailelerini doğrudan etkileyen Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri. Hükümet tarafından sunulan tekliflerin, işçilerin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu belirtiliyor. Hatta sunulan teklifin daha sonra geri çekilmesi, kamu işçilerinin oyalandığı algısını güçlendiriyor.

Yüksek enflasyon altında ezilen kamu çalışanları, haklarında daha fazla kesinti yapılmasını istemiyor. Bu nedenle, bağlı oldukları sendikaları ve TÜRK-İŞ‘i daha kararlı bir duruş sergilemeye ve etkin bir mücadele yürütmeye davet ediyorlar.

Açlık ve Yoksulluk Sınırı Rakamları Gerçeği Gözler Önüne Seriyor

İşçiler, kendilerine önerilen ücret artışlarının anlamını yitirdiğini belirterek, açlık ve yoksulluk sınırlarının altında bir yaşama mahkum olmak istemediklerini vurguluyor. DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) yaptığı son hesaplamalar, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.

BİSAM’a göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için aylık harcaması gereken tutar 25 bin 811 TL‘ye ulaştı. Hanehalkı tüketim harcamaları baz alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı ise 89 bin 282 TL olarak belirlendi. Bu rakam, yoksulluk sınırının asgari ücretin dört katını aştığını gösteriyor.

Sosyal Yardımlarla Yaşayanların Sayısı Artıyor

Ekonomik koşulların ağırlaşması, sosyal yardımlarla hayatını idame ettirmek zorunda kalan vatandaşların sayısını da artırıyor. 2025 yılı itibarıyla, 14 milyon 148 bin 740 kişinin yaşamını düzenli sosyal yardımlar sayesinde sürdürebildiği rapor ediliyor. Bu durum, yoksulluğun ülke genelinde ne kadar derinleştiğini ve yayıldığını gözler önüne seriyor.

Emeklilerin Gelir Kaybı ve Yaşadığı Dram

DİSK-AR tarafından hazırlanan “Türkiye’de emeklilerin durumu” başlıklı araştırma, emeklilerin nüfus içindeki oranı artarken milli gelirden aldıkları payın düştüğünü gösteriyor. Araştırmaya göre, 2003 yılında asgari ücretin yüzde 36 üzerinde olan ortalama emekli aylığı, günümüzde asgari ücretin yüzde 22 altına gerilemiş durumda. Benzer şekilde, 2002’de kişi başına düşen GSYH’ye oranı yüzde 46,4 olan ortalama emekli aylığı, 2025’te yüzde 29’a düşmüş durumda.

Derin Yoksulluk Ağı’nın raporuna göre ise 9 milyonluk yaşlı nüfusun 2 milyon 600 bini yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında. Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan yaşlıların yüzde 12,2’si ise çalışmak zorunda kalıyor.

Emekli Maaşları Banka Blokesi Tehlikesiyle Karşı Karşıya

Emeklileri endişelendiren bir diğer gelişme ise borçlu emeklinin maaşını koruyan yargı kararlarının iptal edilmesi oldu. Yeni düzenlemeyle birlikte bankalar, borcunu ödeyemeyen emeklilerin maaşlarına el koyabilecek. Bu durum, geçim sıkıntısı çeken emeklilerin tek gelir kaynağı olan maaşlarını da tehlikeye atıyor. Kredi sözleşmeleriyle bir taksit aksadığında dahi emeklinin maaşına bloke konulabilecek ve bu karara itiraz hakkı bulunmayacak. Tüm bu gelişmeler, emekçinin ve emeklinin yaşadığı zorlukları bir çığlığa dönüştürüyor ve bu sese acilen kulak verilmesi gerekiyor.

Exit mobile version