Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda düzenlenen İki Devletli Çözüm Konferansı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, uluslararası topluma seslenerek, “Filistin Devleti’nin tanınması, henüz yapmamış olanların atması gereken en acil adımdır” dedi ve Türkiye’nin bu yöndeki kararlılığını yineledi.
İki Devletli Çözümün Önündeki Engel: İşgal
Konuşmasında iki devletli çözümün sadece çatışma bölgesi için değil, tüm Ortadoğu’nun istikrarı için hayati önem taşıdığını belirten Yılmaz, çözümün bugüne kadar neden hayata geçirilemediğine dikkat çekti. Yılmaz, “İki devletli çözümün bugüne kadar neden gerçekleştirilemediğini hatırlamalıyız: İşgal. Gerçekçi herhangi bir çözüm, İsrail’in Filistin topraklarını işgalinin acımasız doğasıyla yüzleşmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
“İsrail Bölgeye İstikrarsızlık İhraç Ediyor”
İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarını ve saldırgan tutumunu eleştiren Bakan Yardımcısı Yılmaz, konferansın ertelenme sebebinin dahi İsrail’in İran’a yönelik saldırıları olduğunu hatırlattı.
“İsrail, hegemonyacı niyetlerle sonsuz savaşlar arayarak tüm bölgeye stratejik istikrarsızlık ihraç etmektedir.”
Gazze’de Soykırım ve Ateşkes Çağrısı
Gazze’de devam eden insanlık krizine de değinen Nuh Yılmaz, yaşananların 21. yüzyılda kabul edilemez olduğunu vurguladı. “Gazze’de açlıktan veya ateş altında ölen çocukların, bebeklerin görüntüleri hepimizi derinden etkiliyor. Bu görüntüler, insanlığı uzun yıllar rahatsız edecek,” diyen Yılmaz, İsrail’in Gazze’de bir soykırım gerçekleştirdiğini ve bunun uluslararası düzende derin bir yara açtığını söyledi.
Yılmaz, ateşkesin sağlanması için öncelikli koşulun saldırgan tarafın zorlanması olduğunu belirterek, “Mevcut şartlar altında saldırgan taraf zorlanmadıkça ateşkes mümkün değildir” dedi.
Uluslararası Topluma Acil Çağrı: Filistin’i Tanıyın
Konuşmasının devamında uluslararası topluma net bir çağrıda bulunan Yılmaz, Filistin devletinin tanınmasının artık ertelenemeyecek bir zorunluluk olduğunu belirtti.
“Filistin devletinin tanınması, henüz yapmamış olanların atması gereken en acil adımdır.”
Yılmaz ayrıca, Filistin’in sadece ekonomik yardıma değil, İsrail’e yönelik silah ambargosu ve ticaretin durdurulması gibi somut siyasi yaptırımlara ve dayanışmaya ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Arap ülkelerinin Gazze’nin yeniden inşası için hazırladığı planın tek uygulanabilir model olduğunu ve Türkiye’nin bu sürece tam destek vereceğini ekledi.
Yerleşimcilik Siyasetine Sert Eleştiri
İsrail hükümetinin toprak ilhakını savunan politikalarını sert bir dille kınayan Yılmaz, yerleşimcilik faaliyetlerinin bir suç olduğunu vurguladı.
“Yerleşimcilik hırsızlıktır, yerleşimcilik suçtur. Yerleşimcilik 21. yüzyılda sömürgeciliğin anakronik bir versiyonudur. Yerleşimcilerin terörü cezasız kalmamalıdır. Yerleşimciler ve onlara destek verenler sonuçlarına katlanmalıdır.”
Türkiye’nin Kararlı Duruşu
Bakan Yardımcısı Yılmaz, konuşmasını Türkiye’nin Filistin halkının haklı davasına olan sarsılmaz desteğini vurgulayarak tamamladı. Filistinli grupların silah bırakmasının ancak 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve iç uzlaşmanın sağlanmasıyla mümkün olacağını ifade etti.
“Filistin ulusunu anavatanından söküp atmayı amaçlayan İsrail’in eylemlerini engellemek ve Filistin devletinin kurulmasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız,” diyerek Türkiye’nin kararlılığını bir kez daha dünyaya duyurdu.