Türkiye’nin Orman Yangınlarıyla Mücadelesinde Yeni Dönem
Türkiye, 2021 yılından bu yana orman yangınlarıyla mücadele kapasitesini teknolojik ve altyapısal yatırımlarla önemli ölçüde geliştirdi. 2025 yılı hedefleri doğrultusunda, yangınlarla mücadelede kullanılan hava ve kara gücü modernize edilerek müdahale süreleri rekor seviyelere indirildi.
Artırılan Hava ve Kara Gücü Kapasitesi
Yenilenen filo ve artırılan personel sayısı, Türkiye’nin yangınlara karşı daha etkin bir savunma mekanizması kurmasını sağladı. Sahadaki güncel güç dağılımı şu şekildedir:
- Yangın Söndürme Uçağı: 27 adet
- Helikopter: 105 adet
- İnsansız Hava Aracı (İHA): 14 adet
- Kara Aracı: Yaklaşık 6 bin adet
- Personel: 25 binden fazla uzman personel
Bu yatırımlarla Türkiye, orman yangınlarıyla mücadelede İHA kullanan ilk Avrupa ülkesi ve dünyada ikinci ülke konumuna yükseldi.
Teknolojiyle Gelen Hız: 2 Dakikada Tespit
Orman Genel Müdürlüğü’nün sistem modernizasyonları sayesinde yangın tespit ve müdahale sürelerinde devrim niteliğinde adımlar atıldı. 14 İHA, 184’ü akıllı olmak üzere toplam 776 gözetleme kulesi ve yapay zeka destekli sistemler, yangınların tespit süresini 2 dakikaya kadar düşürdü.
2002 yılında 40 dakika olan yangına ilk müdahale süresi, yapılan iyileştirmelerle 11 dakikaya indirildi. Bu, yangınların büyümeden kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynamaktadır.
Altyapı ve İnsan Kaynağı Güçlendirildi
Hava araçlarının etkinliğini artırmak amacıyla su kaynaklarına erişim de kolaylaştırıldı. Bu kapsamda ülke geneline 4 bin 796 yangın göleti ve havuz inşa edildi. 2002’de 73 ton olan havadan su atma kapasitesi, 2025 itibarıyla 438 tona yükseltildi. Ayrıca, 1786 arazöz ve su ikmal aracı ile 831 iş makinesi de sahada göreve hazır bekletiliyor. Bu mücadeleye 132 bin gönüllü de destek veriyor.
Stratejik Konumlandırma ve Gece Müdahaleleri
İHA’lar ve kuleler aracılığıyla 7/24 yapılan gözetim sayesinde riskli alanlar önceden belirleniyor. Hava ve kara unsurları bu stratejik bölgelere yönlendirilerek olası yangınlara karşı savunma hatları oluşturuluyor. Milli Savunma ve İçişleri bakanlıkları da 53 hava aracıyla mücadeleye destek sağlıyor.
Gece Uçuşları Neden Riskli?
Gece saatlerinde devam eden yangınlara havadan müdahale, barındırdığı yüksek riskler nedeniyle sınırlı tutulmaktadır. Pilotların can güvenliği önceliklendirilmektedir. Gece uçuşlarının zorlukları şunlardır:
- Arazi yapısı, eğim ve yükselti gibi faktörlerin görüşü kısıtlaması.
- Ağaçlar, elektrik telleri ve direkler gibi engellerin tehlike oluşturması.
- Değişken hava koşullarının uçuş güvenliğini tehdit etmesi.
Bu nedenle gece müdahaleleri, kara ekiplerine destek amacıyla ve sadece çok kritik durumlarda, gece görüş kabiliyetine sahip 5 helikopter ile gerçekleştirilmektedir.