Ülkemiz zorlu bir süreçten geçiyor; bir yanda ormanlarımızla birlikte ciğerlerimiz yanarken, diğer yanda Gazze’de yaşanan soykırıma müdahale edememenin acısıyla yüreğimiz dağlanıyor. Dostların gafleti ve düşmanların hiç durmayan saldırıları karşısında aklımız ve sabrımız tükeniyor.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte orman yangınları yeniden en büyük sorunlarımızdan biri haline geldi. Bu mücadelede orman işçileri ve gönüllüler arasından şehitler verdik. Devlet ve millet olarak, alevlerin tüm yurdu sarmaması için büyük bir özveriyle çalışıyoruz.
Gazze: İnsanlığın Sırat Köprüsü
Gazze’de durum artık bir insanlık trajedisinin ötesine geçmiş durumda. İnsanlar toplu halde açlıktan ölmeye başladı. Siyonist caniler, aylardır bölgeye bir lokma ekmeğin dahi girmesine izin vermiyor ve “kontrollü gıda yardımı” aldatmacasıyla aç insanları bir araya toplayarak katlediyor.
Gazze, tüm ümmet için adeta bir sırat köprüsü haline gelmiştir. Maalesef, Gazze dışında kalan her birimiz, bu imtihandan ağır bir hesapla karşı karşıyayız. Filistinliler, yalnızca Müslüman oldukları için bu soykırıma maruz bırakılıyor. Dünyanın egemen güçleri ve onların kukla devletleri, bu vahşeti Filistinlilerin kimliği sebebiyle görmezden geliyor.
Türkiye’nin Tavrı ve Atılmayan Adımlar
Devletimiz, Siyonist vahşete karşı en sert diplomatik tepkileri gösteriyor, Filistin direnişini destekliyor ve Hamas’a sahip çıkıyor. Ancak, savaşa fiilen girmeden atılabilecek bazı kritik adımlar konusunda bir tereddüt yaşanıyor. Bu adımlar atılmadığı için eleştiriler devam ediyor:
- Çifte Vatandaş Katiller: Siyonist orduda bebek öldüren çifte vatandaşlığa sahip katillerin tespit edilip yargılanması ve vatandaşlıktan çıkarılması gerekiyor. Bu adım, diğer ülkelere de örnek teşkil edecektir.
- Uluslararası Yargılama: Soykırım suçu işleyen İsrailli yetkililer ve askerler, Türk Ceza Kanunu’nun “insanlığa karşı işlenen suçları yargılama” maddesi uyarınca yargılanabilir.
- Tam Tecrit: İsrail ile ticari ilişkilerin özel sektör de dahil olmak üzere tamamen kesilmesi ve Türkiye’nin kara, hava ve deniz yollarının bu ülkeye kapatılması talep ediliyor.
Asıl Mesele: Türkiye Kurtulmadan Gazze Kurtulmaz
Gazze’deki Siyonist soykırımı durdurabilmenin yolu, öncelikle ülkemizdeki Siyonist-emperyalist zihniyetle hesaplaşmaktan geçiyor. Bu iç hesaplaşmayı yapamadığımız sürece Gazze’ye elimizin uzanamayacağını anlamamız şarttır. Türkiye’nin kurtuluşu, bütün düğümü çözecek olan Anadolu’daki bu hesaplaşmaya bağlıdır.
Ülkemizde yaşanan her hadiseyi İslam’a, vatana ve millete karşı bir silah olarak kullanan bu zihniyetle köklü bir mücadele verilmeden ve üzerine yeni bir sistem inşa edilmeden Türkiye tam anlamıyla kurtulamaz.
“Şartlar Türkiye’yi tarihi misyonunu üstlenmeye zorluyor. Ya bu misyonu üstlenecek yahut yok olacak.” – Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu
Büyük savaş kapımızdadır ve bu savaş İlayi Kelimetullah için, İslam ve vatan için yapılmalıdır. Ancak içimizdeki düşmanın sesi kesilmeden bu savaşı göğüslememiz mümkün değildir. Türkiye kurtulmadan Gazze, Suriye, Doğu Türkistan ve emperyalizmin sömürdüğü diğer mazlum coğrafyalar da kurtulamaz.
Gazze’ye el uzatabilmek için, içimizdeki Siyonist-emperyalist ve İslam düşmanı zihniyetle hesaplaşmak zorundayız.