Hamdi Yaver Aktan’dan Çarpıcı Analiz: Ulus Devletler Emperyalizm İçin Neden Tehlikelidir?

Tarihsel Bir Perspektif: Lozan ve Emperyalist Rahatsızlık

Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan, ulus devletlerin emperyalizm karşısındaki konumunu tarihsel bir referansla ele alıyor. Aktan, Prof. Dr. Türkkaya Ataöv’ün “Amerika NATO ve Türkiye” adlı kitabında yer alan çarpıcı bir alıntıya dikkat çekiyor. 18 Ocak 1927 tarihinde ABD’li temsilci Upshaw’ın şu sözleri, dönemin bakış açısını gözler önüne seriyor:

“…savaştan bıkmış bir dünyaya, bütün uygar uluslara onursuzluk getiren bir diplomatik antlaşma kabul ettirmiştir. Buna, her yerde ‘Türk zaferi’ dediler ve eski dünya parlamentolarını bunu kabule ikna ettikten sonra, büyük sermaye grupları soğukkanlı ticaret erbabı ve giderek güya bazı din temsilcileri bile, Türkiye’yi uygar uluslar masasında uluslararası bir konuk durumuna yücelterek, Amerika’yı yüksek ülkülerinden uzaklaştırmada birleştiler.”

Aktan, bu ifadelerde “onursuzluk getiren antlaşma” olarak nitelendirilen belgenin Lozan Antlaşması olduğunu ve bu zaferin mimarının Mustafa Kemal Paşa olduğunu vurguluyor. Anti-emperyalist bir lider olan Mustafa Kemal Paşa’yı ve onun kurduğu ulus devleti, emperyalist güçlerin övmesinin beklenemeyeceğini belirtiyor.

Ulus Devlete Yönelik İç ve Dış Tehditler

Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik eleştirilerin arttığına dikkat çeken Aktan, kimilerinin Cumhuriyeti bir “parantez” olarak gördüğünü, kimilerinin Lozan’ı sorguladığını ve bazılarının ise asılsız “soykırımlar” ortaya attığını ifade ediyor. Yazar, bu durum karşısında ulus devletlerin emperyalizme karşı duruşunun altını çiziyor. Ulusalcı ve milliyetçi akımların, insan haklarını benimseyerek göçmen ve mülteci sorunlarına duyarlılıkla yaklaştığını ve bu duruşun ırkçılıkla karıştırılmaması gerektiğini savunuyor.

Kurucu Felsefenin Temel Direkleri: Milli Ordu ve Milli Eğitim

Küreselleşme söyleminin, dünyayı bir pazar olarak görmesiyle ulusal değerlere cephe açtığını belirten Aktan, bu hedeflerin başında ulusal ordu ve ulusal eğitim sistemlerinin geldiğini söylüyor. Bir ulus devletin bu iki temel üzerine kurulu olduğunu ve emperyalizmin amacına ulaşmak için öncelikle bu kurumları zayıflatmak veya yok etmek istediğini dile getiriyor. Özellikle Türkiye’nin coğrafi konumu düşünüldüğünde, milli ordunun hayati bir önem taşıdığını ekliyor.

“Kurucu Felsefeden Sapılamaz”

Aktan, sömürgeci bir zihniyetle hareket edenlerin, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurucu felsefesinden saptıramayacaklarını net bir dille ifade ediyor. Etnisite, inanç veya “Osmanlı millet sistemi” gibi kavramlar üzerinden yaratılmak istenen yeni modellere Türk yurttaşlarının asla izin vermeyeceğini vurguluyor. Yazısını, 1927’de söylenen o sözleri hatırlatarak noktalıyor: “Güçlü ulus devletler bir tehdittir” değerlendirmesi, emperyalizm açısından doğrudur. Bu nedenle, Mustafa Kemal Paşa’nın kurduğu Cumhuriyet’te emperyalist projelere yer olmadığını belirterek, şu sonuca varıyor:

Gerçekten de “ulus devletler tehlikelidir” emperyalizm için!

HAMDİ YAVER AKTAN
YARGITAY ONURSAL DAİRE BAŞKANI