İsrail Hapishanelerindeki Vahşet Gözler Önüne Serildi: Cinsel Saldırı ve İşkence İddiaları Gündemde

Avukat Mehacine, İsrail hapishanelerinde Filistinli esirlere yönelik işlenen suçların uluslararası düzeyde yargılanması gerektiğini belirtti. Mehacine, yaşananların ABD’nin Irak işgali sırasındaki kötü şöhretli Ebu Gureyb Cezaevi‘ndeki uygulamaları anımsattığını vurguladı.

Gizli Hapishaneler ve Ağır Koşullar

Mehacine, 7 Ekim 2023’ten sonra İsrail’in aylarca gizlediği çok sayıda hapishane ve kamp kurduğunu ifade etti. Bu kamplardan birinin, İsrail’in orta kesimlerindeki Ayalon Hapishanesi bünyesinde yer alan yeraltı bölümü Rakefet olduğunu açıkladı.

“Ayalon, yaşam koşullarının tamamen elverişsiz olduğu gerekçesiyle kapatılmıştı. Fakat savaşın başlamasıyla birlikte İsrail, yüzlerce Gazzeliyi burada gözaltına aldı. Daha sonra Lübnan ve Suriye topraklarına yönelik savaşın ardından da yüzlerce Arap vatandaşı bu hapishaneye sevk edildi.”

Avukatlar, aylarca süren kısıtlamaların ardından ziyaret edebildikleri Rakefet’teki esirlerin tanıklıklarını dinledi. Mehacine’nin aktardığına göre, esirler korkunç koşullarda tutuluyor:

  • Aşırı Kalabalık: En fazla 6 kişilik olan hücrelerde yaklaşık 25 esir tutuluyor.
  • İnsani Olmayan Şartlar: Bazı esirler yerde, örtüsüz uyuyor ve tuvalette dahi gözetleniyor.
  • Yasaklar ve İşkence: Hareket etmeleri veya konuşmaları yasaklanan esirler, kuralları ihlal ettiklerinde işkenceye maruz kalıyor.
  • Temel Haklardan Mahrumiyet: Esirler, güneşi görme, yeterli yiyecek alma ve kıyafet değiştirme gibi temel haklarından mahrum bırakılıyor.

Mehacine, İsrail medyasının bu hapishaneyi hükümetin yönlendirmesiyle ifşa ettiğini, çünkü İsrail’in esirlere yaptığı işkencelerle övündüğünü belirtti. Yayımlanan görüntülerde, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir’in bizzat işkencelere katıldığı ve denetlediği görülüyor.

Avukatların Güvenliği de Tehlikede

Avukatların bu hapishanelerdeki esirleri ziyaret etmesinin büyük bir mücadele olduğunu belirten Mehacine, avukatların da güvenliklerinin olmadığını söyledi. Ziyaretler sırasında detaylı ve zorlayıcı denetimlere tabi tutulduklarını, yer altındaki bölümlere götürüldüklerini ve müvekkilleriyle ancak kulaklık aracılığıyla konuşabildiklerini ifade etti.

“Esir ve avukat her biri kendi tarafında iki gardiyan tarafından kuşatılıyor. Esirler, sonrasında daha fazla işkence görmekten korktukları için maruz kaldıkları durumu anlatmaktan çekiniyor. 7 Ekim’den bu yana İsrail, esirlerin yüz yüze yargılanmasını engelliyor.”

İsrail’in Tartışmalı “Yasa Dışı Savaşçı” Yasası

İsrail’in 2002’de çıkardığı “yasa dışı savaşçı” yasasının, özellikle 7 Ekim’den sonra Gazzeliler, Lübnanlılar ve Suriyelilere karşı kullanıldığını belirten Mehacine, bu yasayla İsrail’in herhangi bir Arap vatandaşını gizli iddialarla, yargı süreci olmaksızın tutuklayabildiğini vurguladı. Mehacine, “İsrail bugün Batı Şeria’dan yaklaşık 4 bin, 1948 topraklarından 60, Kudüs’ten ise yüzlerce Filistinliyi idari tutuklu olarak tutuyor,” dedi.

Şok Eden İşkence ve Cinsel Saldırı Tanıklıkları

Mehacine, tutukluların ifadelerine dayanan korkunç işkence ve cinsel saldırı vakalarını paylaştı. Bu uygulamaların özellikle Gazze Şeridi’nden alıkonulanlara yönelik olduğunu belirtti.

Ebu Gureyb’i Andıran Sahneler

“İsrailli bir kadın gardiyan, yasa dışı savaşçı olduğu iddiasıyla tutulan bir erkek tutuklunun avluda elbiselerini çıkarttı, cinsel organını aşağılayıcı şekilde çekti ve alay ederek cinsel saldırıda bulundu. Bu vahşet ve sadizmin ötesine geçti.”

Mehacine, ayrıca yaşlı bir Filistinlinin anüsüne çubuk sokularak işkence edildiğini ve bu anların askerler tarafından kaydedildiğini, Filistinlinin günler sonra kan kaybından hayatını kaybettiğini aktardı.

Sağlık Hizmetleri de Bir İşkence Yöntemi

İsrail’in tıbbı bile bir işkence aracı olarak kullandığını söyleyen Mehacine, kanser hastası bir mahkumun temiz su istediği için tuvalet suyu içmeye zorlandığını ve bir doktorun, demir kelepçeler yüzünden kasları aşınan bir tutuklunun elini anestezi uygulamadan kestiğini anlattı.

Kadınlar ve Çocuklar da Hedefte

Mehacine, Gazze ve Suriye’den gelen çocukların “yasa dışı savaşçı” olarak tutulduğunu ve kadın tutukluların cinsel saldırı dahil olmak üzere ağır eziyetlere maruz kaldığını, ancak bu konunun hassasiyeti nedeniyle detayların konuşulamadığını belirtti.

Uluslararası Yargılama Çağrısı

Mehacine, İsrail’in uluslararası mahkemelerden çekindiğini ve bu nedenle işkence gören esirler adına sivil davalar açılmasının önemli olduğunu vurguladı.

“Bu suçu durdurmayı başarabilmek için, İsrail’de tutuklulara işkence yapan asker ve gardiyan dahil her kişiyi, kapsamlı tanıklık dosyalarına dayanarak yargılamak gerekiyor.”

Mehacine, karşılaştığı her tutuklunun mesajının “Bizi bu ölüm çukurundan kurtarın” olduğunu belirterek, uluslararası bir lobi oluşturmak için insan hakları örgütleriyle iletişim halinde olduklarını sözlerine ekledi.