İstanbul Üniversitesi’nden Devrim Yaratan Buluş: Petrol Kirliliğini Yok Eden Deniz Bakterileri

İstanbul Üniversitesi’nden Petrol Kirliliğine Karşı Devrim Niteliğinde Buluş

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi, petrolle kirlenmiş toprakların temizlenmesi için çığır açan bir projeye imza attı. Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ ve ekibinin liderliğinde, İstanbul Teknokent (ENTERTECH) bünyesinde yürütülen çalışma, deniz bakterilerinin petrolü yok etme gücünü kullanıyor.

Projenin temelleri 2000 yılında atıldı. İÜ Su Bilimleri Fakültesi’ne ait “R/V Yunus-S” araştırma gemisiyle Türkiye denizlerinden toplanan binlerce bakteri, uzun süren laboratuvar analizlerinden geçirildi. Bu analizler sonucunda, petrolü bir besin kaynağı olarak tüketebilen özel bakteri türleri izole edildi. Bu buluş, aynı zamanda Körfez Savaşı sonrası petrol kuyularının deniz suyuyla söndürülmesi sonucu oluşan yüksek tuzluluğa sahip topraklardaki kirliliği gidermek amacıyla bir Birleşmiş Milletler (BM) projesinde de başarıyla uygulandı.

“Geleceğin Yöntemi: Biyolojik İyileştirme”

Prof. Dr. Gülşen Altuğ, uzun yıllardır deniz bakterilerinin endüstriyel potansiyeli üzerine çalıştıklarını belirtti. Geleneksel fiziksel ve kimyasal temizleme yöntemlerinin ekolojik riskler taşıdığını ve yetersiz kaldığını vurgulayan Altuğ, biyolojik iyileştirmenin artık uluslararası projelerde bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti.

“Doğayı taklit eden, çevreye zarar vermeyen biyolojik yöntemlerle iyileştirme yapmak artık bir zorunluluk. Tonlarca petrolün çevreye saçıldığı bir alanda doğaya zarar vermeden temizlik yapmak istiyorsak bu tür çözümler vazgeçilmez.”

Geliştirilen patentli yöntemin, İÜ Teknoloji Transfer Ofisi ve Teknokent işbirliğiyle yerli bir ürüne dönüştüğünü belirten Altuğ, “Ürünümüz, çevre dostu ve dünyayla yarışabilecek kapasitede bir teknolojiye sahip” dedi.

Uluslararası Alanda Başarılı Uygulama: Kuveyt Projesi

Prof. Dr. Altuğ, geliştirilen bakterilerin sadece denizlerde değil, karasal alanlarda da etkili olduğunu kanıtladıklarını belirtti. Kuveyt’te yürütülen BM projesi kapsamında, Körfez Savaşı’ndan kalan ve deniz suyu nedeniyle tuzluluk oranı artmış topraklarda bu yöntemin kullanıldığını söyledi. Proje kapsamında yaklaşık 3,5 milyon metreküp toprağın bu yerli teknolojiyle temizlenmesi hedefleniyor. Ön denemeleri ve reçetelendirme çalışmaları ise Türkiye’de, İstanbul Teknokent laboratuvarlarında gerçekleştirildi.

Her Kirliliğe Özel “Biyolojik Reçete”

Prof. Dr. Altuğ, her kirlilik vakasının kendine özgü olduğunu ve standart bir çözümün uygulanamayacağını vurguladı. Şöyle konuştu:

“Her bir toprak yapısı ve petrol kirliliği kendine özgü olduğu için, uygun bakteri kombinasyonu, uygulanacak miktar ve süresi gibi detayları içeren reçeteleri sahaya göre oluşturduk.”

Deniz bakterilerinin pH, tuzluluk ve sıcaklık gibi çevresel değişimlere karşı yüksek toleransları, onları bu tür zorlu görevler için ideal kılıyor.

Saha Denemelerinde Yüzde 90’a Varan Başarı

Saha denemelerinden elde edilen sonuçların son derece umut verici olduğunu belirten Altuğ, “17’nci günün sonunda, uygun koşullar sağlandığında yüzde 90’a varan petrol giderimi tespit ettik. Asıl önemli olan, bu başarıyı laboratuvar dışında, gerçek sahada gösterebilmektir” ifadelerini kullandı.

Geliştirilen metodolojinin patent almasının en önemli nedenlerinden biri, kullanılan bakterilerin Türkiye coğrafyasına özgü ve yüksek adaptasyon yeteneğine sahip olmasıdır. Prof. Dr. Altuğ, “Aynı tür bakteriler farklı coğrafyalarda farklı özellikler gösteriyor. Bizim elde ettiğimiz bakteriler bu coğrafyaya özgü gelişmiş formlar. Bu yüzden geliştirdiğimiz metodoloji patent kapsamına girdi” diyerek çalışmanın özgünlüğünü vurguladı.