Rusya’nın uzak doğusundaki Kamçatka Yarımadası açıklarında meydana gelen ve dünyayı sarsan büyük deprem, uzmanlar tarafından mercek altına alındı. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), Türkiye saati ile 02.24’te gerçekleşen depremin büyüklüğünü 8.8 olarak duyurdu. Bu şiddetli sarsıntı, Pasifik Ateş Çemberi’nin ne denli aktif olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, olayın ciddiyetine dikkat çeken önemli değerlendirmelerde bulundu.
“1960 Şili Depremi’nden Sonraki En Büyük İkinci Deprem”
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kamçatka’daki depremin büyüklüğüne ve sığ bir derinlikte meydana gelmesine vurgu yaparak, bunun kaydedilmiş tarihteki en büyük sarsıntılardan biri olabileceğini belirtti. Sözbilir, “Bugüne kadar meydana gelen 9.5 büyüklüğündeki 1960 Şili depreminden sonraki 2’nci büyük deprem sayılabilir. Deprem büyüklüğü ve sığ oluşu dikkate alındığında önemli oranda can ve mal kaybının olabileceği değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.
Ateş Çemberi’nde Bir Levha Sınırı Depremi
Depremin teknik detaylarını açıklayan Prof. Dr. Sözbilir, sarsıntının jeolojik konumuna dikkat çekti. “Kamçatka yerel saatine göre 11.24’te meydana gelen Kamçatka depremi, Pasifik Okyanusu ile Asya levhası sınırı boyunca gelişti. Yani Levha sınır depremi sınıfına giriyor” diyen Sözbilir, bölgenin sismik karakterini özetledi.
Prof. Dr. Sözbilir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bölge ‘Ateş Çemberi’ yani ‘Ring of Fire’ olarak bilinir. Dünyanın gerek sismik ve gerekse de volkanik aktivite açısından en aktif bölgelerinin başında yer alıyor. Depremin büyüklüğü 8.8, derinliği ise yalnızca 20 kilometre. Bu özellikleriyle, tarihin en büyük sarsıntılarından biri olarak kayıtlara geçebilir.”