2025 Dünya Limit Aşımı Günü: Doğal Kaynaklar Tehlikede
Ekolojik Ayak İzi kavramının yaratıcısı Global Footprint Network, New York Üniversitesi’nin verilerine dayanarak 2025 Dünya Limit Aşımı Günü’nü 24 Temmuz olarak belirledi. Bu tarih, insanlığın gezegenin bir yılda ürettiği kaynakları sadece yedi ay gibi kısa bir sürede tükettiğini ve sanki 1.8 dünya varmış gibi bir tüketim alışkanlığına sahip olduğunu acı bir şekilde ortaya koyuyor. Limit Aşımı Günü, gıda tüketimi, enerji kullanımı, orman ürünleri talebi ve karbon emisyonları gibi insan faaliyetlerinin, doğanın kendini yenileme kapasitesini aşıp aşmadığını ölçen kritik bir gösterge olarak kabul ediliyor.
Türkiye’den Örnek Sürdürülebilirlik Adımı: Anda Barut Collection Etki Raporu
Anda Barut Collection, Türkiye’de bir turizm tesisi için hazırlanan en kapsamlı ve veriye dayalı sürdürülebilirlik raporlama sürecini başlatarak sektöre öncülük etti. Hazırlanan Etki Raporu, sadece çevresel performansı değil, aynı zamanda çalışan refahı, topluma sağlanan faydalar ve yerel ekonomiye yapılan katkıları da mercek altına alıyor. Raporda öne çıkan bazı başarılar şunlardır:
- 412 ton CO₂ emisyonu engellendi.
- 221 bin metreküp su tasarrufu sağlandı.
- Bu rakamlar, 690 dönümlük bir ormanın yıllık karbon tutumuna ve 88 olimpik havuzun hacmine denk geliyor.
RUSAL, 2050 Vizyonuyla İklim Stratejisini Güncelledi
Dünyanın önde gelen alüminyum üreticilerinden RUSAL, 2035 yılına kadar olan İklim Stratejisini, 2050 öngörüsüyle revize etti. Şirketin yönetim kurulu tarafından 30 Haziran 2025’te onaylanan yeni strateji, sorumlu alüminyum üretimi ve tüketimini teşvik eden Alüminyum Yönetim Girişimi (ASI) tarafından belirlenen en güncel standartlarla tam uyum sağlıyor.
Küresel Sulak Alanlar Tehlike Altında: GWO 2025 Raporu Endişe Verici
Küresel Sulak Alan Görünümü 2025 (GWO 2025) raporu, gezegenimizdeki sulak alanların durumuna dair endişe verici veriler sundu. Rapora göre, 1970’ten bu yana küresel sulak alanların yaklaşık yüzde 22’si, yani yarım milyar futbol sahası büyüklüğünde bir alan (411 milyon hektar) yok oldu. Mevcut olumsuz gidişat devam ederse, 2050 yılına kadar kalan sulak alanların da yüzde 20’sinin daha kaybolabileceği öngörülüyor. Bu durum, yaklaşık 39 trilyon dolarlık küresel ekosistem hizmetinin risk altında olması anlamına geliyor.
Marmara Denizi’nde Köpek Balığı Gözlemleri Artıyor: WWF-Türkiye’den Uyarı
WWF-Türkiye, 14 Temmuz Köpek Balığı Farkındalık Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, Marmara Denizi’nde son dönemde artan köpek balığı ve vatoz gözlemlerinin altını çizdi. Vakfın uzman danışmanı Dr. Hakan Kabasakal’a göre bu durumun ardında yatan neden oldukça endişe verici.
“Bu canlıların kıyıya yaklaşmasının temel nedeni, derin denizlerdeki yaşam alanlarının oksijen yoksunluğu nedeniyle yaşanamaz hale gelmesidir.”
Bu gözlemler, Marmara ekosisteminin dengesinin ne denli bozulduğuna dair önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Uluslararası Adalet Divanı’ndan Tarihi Karar: Çevre Bir İnsan Hakkıdır
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), merakla beklenen danışma görüşünde tarihi bir karara imza atarak, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrenin bir insan hakkı olduğunu resmen teyit etti. Mahkeme, devletlerin iklim sistemini koruma amacıyla sera gazı emisyonlarını azaltma yönünde adım atmamasının, uluslararası hukukun ihlali olarak kabul edilebileceğini vurguladı. Bu karar, bağlayıcı olmasa da fosil yakıt üretimi ve tüketimi gibi konularda devletlerin sorumluluklarını artıran ve uluslararası iklim hukukunda bir dönüm noktası olarak değerlendirilen önemli bir gelişme oldu.