HSBC’nin İkinci Çeyrek Finansal Performansı Beklentilerin Altında Kaldı
Avrupa’nın en büyük bankası konumundaki HSBC, 2025 yılının ikinci çeyreğine ait finansal raporunu kamuoyuyla paylaştı. Bankanın açıkladığı sonuçlar, özellikle değer düşüklüğü giderlerinin etkisiyle piyasa beklentilerini karşılayamadı.
Rapora göre, ikinci çeyrekte elde edilen vergi öncesi kâr, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %29’luk bir düşüşle 6,3 milyar dolar seviyesine geriledi. Bu rakam, analistlerin ortalama 6,99 milyar dolarlık kâr beklentisinin oldukça altındaydı. Bankanın gelirleri ise 16,5 milyar dolar olarak gerçekleşerek beklentilerin bir miktar gerisinde kaldı.
Küresel Ticaret Gerilimleri ve Korumacı Politikaların Etkisi
Bu finansal sonuçlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın 1 Ağustos’ta yürürlüğe koyacağı yeni gümrük vergileriyle küresel ticari gerilimlerin yeniden tırmanışa geçtiği kritik bir dönemde geldi. HSBC, daha önceki açıklamalarında korumacı politikaların makroekonomik belirsizliği artırdığına dikkat çekmişti.
Banka yönetimi, korumacı adımların hem tüketici güveni hem de iş dünyasının yatırım iştahı üzerinde olumsuz etkiler yarattığı konusunda uyarılarda bulunmuştu.
Stratejik Değişim: HSBC Rotasını Doğu’ya Çeviriyor
CEO Georges Elhedery liderliğinde yürütülen stratejik revizyon çerçevesinde HSBC, operasyonel odağını değiştirmeye devam ediyor. Banka, Avrupa ve Amerika’daki yatırım bankacılığı faaliyetlerini kademeli olarak azaltma kararı aldı. Bu kapsamda atılan son adımlardan biri, Almanya ofisindeki bazı hisse senedi pozisyonlarının tasfiye edilmesi oldu.
Büyük Yeniden Yapılanma Planı
Bu gelişmeler, HSBC’nin Ocak ayında Asya ve Orta Doğu dışındaki birleşme-devralma (M&A) ve hisse senedi işlemlerinin bir kısmını durdurma kararını takip ediyor. Geçtiğimiz Ekim ayında duyurulan dört aşamalı yeniden yapılanma planı ile banka, 2025 yılına kadar 300 milyon dolarlık bir maliyet tasarrufu hedefliyor. HSBC’nin doğu pazarlarındaki büyümeye odaklanma stratejisi, küresel belirsizliklere karşı daha dirençli bir yapı kurma amacını taşıyor. Ancak kâr marjları üzerindeki baskı ve gelişmiş piyasalardaki yavaşlama, bankanın önündeki en önemli zorluklar olarak öne çıkıyor.