Küresel Ticaret Savaşları Türkiye’yi Nasıl Etkiliyor? ABD-AB Anlaşmasının Perde Arkası

Büyükelçi Ömer Faruk Doğan, küresel ticaretteki yeni dinamikleri ve gümrük vergileri anlaşmaları ekseninde Türkiye’nin stratejik konumunu Anadolu Ajansı için kaleme aldı. ABD’nin başlattığı yeni ekonomik süreç, dünya ticaretinde kartların yeniden dağıtılmasına neden oluyor.

Küresel Ticarette Yeni Dönem: Gümrük Vergileri Sahada

ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan 2025’te başlattığı ve Amerikan ekonomisini yeniden yapılandırmayı hedefleyen yeni strateji, 24 trilyon dolarlık dünya ticaretini derinden sarstı. Bütçe açıklarını kapatma ve dış ticaret dengesini sağlama amacıyla 182 ülkeye yönelik getirilen ek gümrük vergisi kararı, küresel ticarette yeni bir dönemin kapılarını araladı. İlk olarak Meksika, Kanada ve Çin’i hedef alan bu uygulama, kısa sürede genişleyerek 182 ülkeyi kapsayan bir boyuta ulaştı.

Müzakere Aracı Olarak Tarifeler

Trump yönetimi tarafından alınan bu kararlar, esasen ilgili ülkeleri müzakere masasına çekmek için bir araç olarak kullanılıyor. Gümrük vergisi oranları, Çin ile yaşanan süreçte olduğu gibi zaman zaman artırılırken, AB örneğinde görüldüğü gibi ertelenebiliyor. Trump, çelişkili gibi görünen açıklamalarına rağmen, başlangıçta belirlediği yol haritasına sadık kalarak ilerliyor.

ABD, ilk olarak en büyük ticari rakibi olan Çin ile gerilimi yükseltti, ancak yapılan müzakereler sonucunda geçici de olsa bir mutabakat sağladı. Bu hamle, ABD’yi rahatlatırken diğer ülkelere de bir alternatif çözüm yolu sundu. Ardından bu ittifaka Japonya’yı da dahil eden Washington, dünya ticaretinin yaklaşık %35-40’ını oluşturan bu iki dev ile ittifakını genişleterek küresel ticareti yeniden şekillendirme yönünde önemli bir adım attı.

ABD-AB Anlaşması ve Yankıları

ABD’nin Çin ve ardından Japonya ile anlaşması, ticari anlaşma sürecini henüz başlatmamış ülkeler için bir yeniden değerlendirme zorunluluğu doğurdu. Bu durum, Avrupa Birliği’ni (AB) de tedirgin etti. AB, başlangıçta 93 milyar avroluk bir karşı vergi listesi hazırlayarak direnmeyi planlasa da, üye ülkeler arasında ortak bir karara varılamadı. Üye ülkelerin çoğu, olası zararları göz önünde bulundurarak uzlaşma yolunu tercih etti.

Sonuç olarak, 27 Temmuz Pazar günü Trump ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, zorlu müzakerelerin ardından bir anlaşmaya vardıklarını duyurdu. Bu anlaşmayla AB, ABD’nin AB menşeli ürünlere %15 gümrük vergisi uygulamasını kabul ederek belirsizliği sonlandırdı. Yetkililer, bu durumu “kötünün iyisi” olarak nitelendirerek, aksi takdirde %30’luk bir vergiyle karşı karşıya kalacaklarını belirtti. Bu gelişme, ABD-Çin ve ABD-Japonya bloklarının ortak rekabet alanları olan elektrikli otomobiller, bilişim teknolojisi, savunma sanayi ve yapay zeka gibi konularda AB üzerinde bir baskı unsuru olarak da değerlendiriliyor.

Yeni Dengelerin Türkiye’ye Etkileri Neler Olacak?

Bu küresel gelişmelerin, doğrudan olmasa da Türkiye’nin ihracatına önemli yansımaları olması bekleniyor. AB’nin Çin menşeli ürünlere, özellikle elektrikli otomobillere karşı aldığı önlemler, Çinli şirketler için Türkiye’yi cazip bir yatırım üssü haline getirmişti. Çinli otomotiv devleri, AB pazarına daha kolay erişim için Türkiye’de yatırım arayışına girmişti.

Türkiye’nin bu anlamda gelişmeleri dikkatle takip edip her iki kesimle doğu-batı arasındaki köprü konumunu etkin bir şekilde katma değere dönüştürme imkanı daha da güçlenmiştir. Ancak sürecin dikkatli takibi ve mümkün olduğu ölçüde her iki tarafa ticari olumlu tavır sergileme zorunluluğu bir ön koşul olarak görülmelidir.

ABD-AB arasında varılan anlaşmanın, Çin’in daha net bir tavır almasına olanak tanıyacağı ve Türkiye’de yatırım yapma koşullarını daha da olumlu hale getireceği öngörülüyor. Türkiye’nin Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde AB ile olan ilişkilerini dikkatli yürütmesi ve her iki ticaret ortağıyla da sürdürülebilir bir diyalog kurması büyük önem taşıyor. Sonuç olarak, ABD ile AB arasındaki bu mutabakatın Türkiye’nin cazibesini artırarak özellikle Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerinden gelecek yatırımları daha anlamlı kılacağı düşünülmektedir.

[Ömer Faruk Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisidir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.