Suriye Dışişleri Yetkilisinden Çarpıcı Değerlendirme: Türkiye’nin Kilit Rolü Sürecek

Suriye’den ABD, Türkiye ve Entegrasyon Sürecine İlişkin Kritik Değerlendirmeler

Suriye Dışişleri Bakanlığı ABD Siyasi İşleri Genel Müdürü Kuteybe İdlibi, Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği özel röportajda, ülkenin kuzeydoğusundaki entegrasyon süreci, Şam yönetiminin ABD ve Türkiye ile ilişkileri ve İsrail’in bölge politikaları gibi hayati konularda önemli açıklamalarda bulundu.

ABD’nin DEAŞ ile Mücadele Stratejisi Değişiyor

İdlibi, ABD’nin Suriye’de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG’ye yönelik yaklaşımının değiştiğini belirtti. “ABD, DEAŞ’la mücadelede köklü değişime gidiyor” diyen İdlibi, ABD Savunma Bakanlığı’nın PKK/YPG için bütçe talebini “teknik bir öneri” olarak nitelendirdi. İdlibi, şu ifadeleri kullandı:

“Amerika, önümüzdeki dönemde DEAŞ’la mücadelede temel ortağın Suriye hükümeti olacağını bize açıklıkla ifade etti. 10 Mart’taki Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve Mazlum Abdi Şahin arasındaki anlaşma uygulandıktan sonra her türlü işbirliği, ortaklık veya destek doğrudan Suriye hükümeti aracılığıyla sağlanacak. Bu durum, ileride ABD yönetiminin ilgili bütçelerine de yansıyacak.”

“Çözüm Yeni Yönetsel Yapılar Kurmakta Değil”

Kuzeydoğu Suriye’deki entegrasyon sürecine gerçekçi yaklaştıklarını vurgulayan İdlibi, SDG’nin bölgedeki tüm toplulukları temsil etmediğini söyledi. İdlibi, “Çözüm, bu bölgelerdeki yerel halkı memnun eden ve aynı zamanda Suriye devletinin yeni modeline uyumlu bir yapıdır. Yeni hukuki ya da yönetsel yapılar kurmak, Suriye’ye ve bölgeye sadece yeni sorunlar getirir,” dedi. İdlibi, Kürt ve Türkmen topluluklarının kendi dillerinde eğitim alabilmesi gibi adımların mümkün olduğunu belirtti.

Deyrizor Pilot Bölge Olabilir

Entegrasyon sürecinin ilk olarak Deyrizor‘da başlatılmasını değerlendirdiklerini söyleyen İdlibi, “Eğer bu modeli düzgün şekilde kurabilirsek, kuzeydoğu Suriye’deki diğer bölgeler için de örnek ve teşvik edici bir yapı olabilir,” diye ekledi.

“Devlet İçinde Devlet Asla Kabul Edilemez”

PKK/YPG’nin Suriye ordusuna bir blok olarak katılma taleplerine net bir yanıt veren İdlibi, bu konudaki tutumlarını şöyle özetledi:

“10 Mart Anlaşması bu konuda çok açık. Entegrasyon, devlet kurumlarına tam katılım anlamına gelir. Suriye’de ordu içinde ordu ya da devlet içinde devlet gibi yapılar asla kabul edilemez. Ülkesine hizmet etmek isteyen herkes için devletin kurumları açıktır. Bu ilkelerden geri adım söz konusu olamaz.”

İdlibi, aklıselimle hareket edenlerin bu tarihi fırsatı kaçırmaması gerektiğini, aksi takdirde hem Suriye’nin hem de Kürt toplumunun büyük bir imkanı yitireceğini ifade etti.

Dış Politikada Yeni Dönem: İşbirliği ve İstikrar

Şam yönetiminin dış politikada şantaj ve istikrarsızlık yaratma yaklaşımını terk ettiğini belirten İdlibi, ortak çıkarlara dayalı işbirlikleri aradıklarını vurguladı. Suriye’nin en büyük ihtiyacının topraklarına yönelik saldırıların son bulması olduğunu söyleyen İdlibi, “İsrail’in Suriye’de 8 Aralık 2024’ten sonra girdiği yerlerden çekilmesi bölgesel istikrar için asgari zemini oluşturur,” dedi.

“Türkiye Gelecekte de Kilit Rol Oynamaya Devam Edecek”

İdlibi, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik uluslararası yaptırımların kaldırılması konusundaki çabalarına özel bir vurgu yaptı.

“Türk hükümeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın liderliğinde, siyasi düzlemde yoğun çaba harcayarak Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi konusunda etkili adımlar attı. Bu siyasi destek, yalnızca Suriye’nin ekonomik toparlanmasına değil, aynı zamanda ülkenin birliğine ve Türkiye ile ilişkilerinin yeniden güçlenmesine katkı sunacak. Türkiye geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük ve kilit rol oynamaya devam edecek.”

Kişisel tarihine de değinen İdlibi, “Ben şahsen Suriyeli bir Kürdüm. Ailem yüzlerce yıl önce Osmanlı Devleti’nin güney sınırlarını korumak için Halep’in güneyine yerleşmiş. Bu ortak tarih göz ardı edilemez ve Türkiye ile ilişkileri daha ileriye taşımak için güçlü bir zemin oluşturur,” diyerek sözlerini tamamladı.