Suriye’de Kritik Müzakereler: ABD’den SDG’ye ‘Silah Bırak’ Çağrısı
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, terör örgütünün Suriye kolu SDG’ye yönelik kritik bir talepte bulunarak Rakka, Deyrezzor, Haseke ve Tabka bölgelerinden çekilmelerini ve silahlarını teslim etmelerini istedi. Ancak SDG Temsilcisi Sihanouk Dibo, bu talepleri kabul etmediklerini açıkladı. Dibo, SDG’nin silah bırakmayı planlamadığını, aksine kademeli olarak Suriye ordusuna entegre olmayı hedeflediklerini belirterek, “ABD ile herhangi bir anlaşmazlığımız yok” dedi.
Bu gelişmelere karşılık, SDG’nin sözde Genel Komutanı Mazlum Abdi ise farklı bir sinyal verdi. Abdi, SDG kontrolündeki Rakka, Haseke ve Deyrizor’daki devlet kurumlarının Suriye yönetimine devredilmesi için resmi başvuru yaptıklarını duyurdu. Suudi kanalları Al-Hadath ve Al Arabiya’ya konuşan Abdi, “Tek ordu, tek hükümet, tek devlet” sloganını benimsediklerini ifade etti.
Uzmanlar Gelişmeleri Değerlendiriyor: SDG Üzerindeki Baskı Artıyor
Suriye’deki son durum ve SDG’den gelen çelişkili açıklamalar, uzmanlar tarafından Milliyet için değerlendirildi.
Ömer Özkızılcık: ‘Abdi Gerçeklerle Yüzleştirilmiş’
Dış Politika ve Güvenlik Uzmanı ve Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi Araştırma Direktörü Ömer Özkızılcık, Mazlum Abdi’nin “Suriye Hükümeti’ni, Deyrezzor, Haseke, Rakka’daki devlet kurumlarını teslim alması için davet ediyoruz” şeklindeki ifadesine dikkat çekti. Özkızılcık, “Görünen o ki, SDG ne yapacağına henüz tam karar vermiş değil. Bir yandan kendi özel yapılarını korumaya çalışırken, diğer yandan Türkiye’nin askeri tehdidi, Amerika’nın siyasi baskısı ve Şam’ın zorlaması nedeniyle olumlu açıklamalar yapmak zorunda kalıyorlar. Bu son derece tehlikeli bir oyun. Türkiye’nin sabrı tükendiği an, her şeyi kaybedebilirler” dedi. Özkızılcık’a göre, Tom Barrack ile yapılan görüşmede Abdi ciddi bir baskı altına alındı ve ABD’nin ‘anlaşmazsanız sizi Türk askeri harekâtına karşı korumayacağız’ mesajıyla karşılaştı.
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: ‘Artık Bir Kurtuluş Çabası Var’
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, durumu bir oyun değil, bir kurtuluş çabası olarak nitelendirdi. Özülker, “YPG’nin tek başına bir güç olabilme ve sonucu kendi lehine çevirebilecek adım atabilme kabiliyeti ve imkânı yok. MİT Başkanımız Şam’a gitti ve Şara dahil hepsiyle görüştü. Türkiye’nin burada bir varlığı var ve sessiz sedasız sorunu çözecek adımlar atabiliyor” diye konuştu. Fransa’nın tutumunu ise tarihsel nedenlere bağlayan Özülker, Fransa’nın geçmişle yaşadığını ve Suriye’de etkili bir rol oynamasının şüpheli olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Hüsamettin İnaç: ‘SDG, Türkiye’nin Operasyon İhtimalini Gördü’
Dumlupınar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, SDG’nin elindeki güçle kendisini farklı bir konuma yerleştirmeye çalıştığını ancak ABD’den beklediği desteği bulamadığını ifade etti. İnaç, “Türkiye, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan aracılığıyla ‘Eğer YPG-PKK belirttiğimiz tercihlerin dışına çıkarsa Türkiye operasyonu mutlaka gerçekleştirecektir’ mesajını net bir şekilde verdi. SDG terör elebaşının, Türkiye’ye rağmen bölgede varlığını koruyamayacağını anladığını ve elde ettiği hakları kaybetmemek adına ön alarak bu tutumu sergilediğini düşünüyorum” dedi.
Mazlum Abdi: ‘Hedefimiz Tek Ordu, Tek Devlet’
El Hadath ve El Arabiya’ya verdiği röportajda Mazlum Abdi, Şam hükümetiyle iletişim kanallarının açık olduğunu vurguladı. Abdi, Suriye’nin birliği konusunda mutabık olduklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Biz şu sloganı savunuyoruz: Tek Ordu, Tek Hükümet, Tek Devlet.”
Abdi, taleplerini de sıraladı:
- Adem-i merkeziyetçiliğin ülkeyi bölmek anlamına gelmediğinin kabul edilmesi.
- Kürt bölgelerinde Arapçanın yanında Kürtçenin de resmi dil olması.
- Suriye’nin iki orduya değil, “askeri merkeziyet” içinde tek bir orduya sahip olması.
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara ile görüşmesini “olumlu” olarak tanımlayan Abdi, anayasal güvence olmadan Suriye ordusuna entegrasyon konusunda endişeleri olduğunu da ekledi.