Türkiye’de Sinema Seyircisi Sayısında Büyük Düşüş
Türkiye’de sinema sektörü, 2025 yılının ilk yedi ayında ciddi bir seyirci kaybıyla karşı karşıya. Toplam izleyici sayısı 15,3 milyon civarında seyrederken, bu rakam geçen yılın aynı dönemine kıyasla %27,8‘lik bir düşüşe işaret ediyor. Pandemi öncesi son normal yıl olan 2019 ile karşılaştırıldığında ise kayıp %48,2 gibi endişe verici bir boyuta ulaşıyor. Bu oranlar, dünya genelindeki %20-25’lik seyirci kaybı bandının oldukça üzerinde yer alıyor.
Hasılat Artarken Seyirci Neden Azalıyor?
Seyirci sayısındaki bu belirgin düşüşe rağmen, toplam gişe hasılatı 3,12 milyar Türk lirası gibi rekor bir seviyeye ulaştı. Bu rakam, 2019’un 980,4 milyon liralık toplam hasılatının çok ilerisinde. Ancak bu artışın ardındaki temel neden, salonların doluluğu değil, enflasyonist baskılarla fahiş seviyelere ulaşan bilet fiyatlarıdır.
Enflasyon Düzeltmesi Gerçeği Ortaya Koyuyor
Box Office Türkiye tarafından yapılan enflasyon düzeltmesi analizi, durumun aslında daha farklı olduğunu gösteriyor. Reel olarak bakıldığında, sektörün hasılatı 2010 yılı seviyelerine gerilemiş durumda. Bilet fiyatlarının genel enflasyonun çok üzerinde artması, seyirci sayısındaki sert düşüşün en kritik faktörü olarak öne çıkıyor. Vatandaşın alım gücünün azalması, sinemayı bir lüks haline getirerek izleyiciyi salonlardan uzaklaştırıyor.
Sektörün Geleceği İçin Kritik Uyarı
Sonuç olarak, Türkiye sinema sektörü kısa vadede artan bilet fiyatları sayesinde hasılatını yüksek tutmayı başarsa da, bu durum sürdürülebilir bir model sunmuyor. Sinema biletlerinin son 25 yılın en pahalı seviyesine ulaşması, sektörün geleceği için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. İzleyici ile sinema arasındaki makasın açılması, uzun vadede kültürel ve ekonomik olarak olumsuz sonuçlar doğurma potansiyeline sahip.