AVM’ler Sosyal Yaşam Alanlarına Dönüşüyor
Nuri Şapkacı, günümüz alışveriş merkezlerinin (AVM) artık yalnızca alışveriş yapılan mekanlar olmaktan çıkarak sosyal hayatın odak noktası haline geldiğini ifade etti. Şapkacı, zenginleşen yeme-içme alanları, çocuk oyun merkezleri, kültürel ve sanatsal etkinlikler ile spor stüdyolarının, AVM’leri çok yönlü birer yaşam merkezine dönüştürdüğünün altını çizdi. Bu dönüşümle birlikte, Türkiye’de 2026 yılına kadar 7 yeni AVM projesinin hayata geçirilmesi bekleniyor.
Karma Kullanımlı Projeler Yükselişte
Son dönemde konut, otel ve AVM gibi farklı işlevleri tek bir çatı altında toplayan karma kullanımlı projelerin popülaritesinin arttığına dikkat çekildi. Şapkacı’ya göre bu entegre yapılar, hem bireylerin günlük yaşamını pratik hale getiriyor hem de markaların hedef kitleleriyle daha derin ve anlamlı ilişkiler kurmasına olanak tanıyor.
İlk Yarıyılın Ciro Şampiyonları: Hipermarket ve Giyim
Türkiye’deki AVM’lerin 2024 yılı itibarıyla toplam cirosunun yaklaşık 55 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten Şapkacı, 2025’in ilk altı ayında metrekare verimliliğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla nominal olarak %29,5’lik bir artış yaşandığını duyurdu.
Ocak-Haziran 2025 döneminde ciro artışıyla öne çıkan sektörler şu şekilde sıralandı:
- Hipermarket: %34,8
- Giyim: %34,2
- Yiyecek-İçecek: %33,1
- Teknoloji: %30
- Ayakkabı: %13,5 (Enflasyonun gerisinde kaldı)
Ziyaretçi ve Ciroda Öne Çıkan Anadolu Şehirleri
Büyük metropoller İstanbul, Ankara ve İzmir’in yanı sıra, Anadolu şehirleri de AVM performansıyla dikkat çekiyor. Eskişehir ziyaretçi sayısı yoğunluğuyla, Trabzon ise ciro başarısıyla öne çıkan şehirler oldu. Şapkacı, planlanan yeni AVM yatırımlarının Anadolu’daki bu hareketliliği daha da artıracağını öngördüğünü belirtti.
Sektörün Geleceği İçin İşbirliği Çağrısı
Nuri Şapkacı, AVM yatırımcıları ve perakendecilerin ortak bir vizyonla hareket etmesinin önemini vurguladı. Sektörün sürdürülebilir büyümesi için atılması gereken adımlara dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kira tartışmalarını geride bırakıp üretim, ihracat ve satışları artıracak adımlara odaklanmalıyız. Yatırım ortamının güvenli hale gelmesi, ticari gayrimenkul tanımının yapılması ve kira rejiminin konutlardan ayrılması, sektörün sürdürülebilir büyümesi için büyük önem taşıyor.”