Deivid de Souza’dan Yıllar Sonra Gelen Şampiyonlar Ligi İtirafı
Fenerbahçe’nin unutulmaz Brezilyalı golcülerinden Deivid de Souza, katıldığı bir programda futbol kariyerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Portekiz’deki günlerinden Fenerbahçe ile yaşadığı tarihi başarılara kadar birçok konuya değinen Deivid, özellikle sarı-lacivertli forma ile geçirdiği dönemin kariyerinin zirvesi olduğunu vurguladı.
Portekiz’den Türkiye’ye Uzanan Yolculuk
Casa Fotball Podcast adlı programa konuk olan Deivid, Avrupa kariyerinin başlangıcını ve Lizbon günlerini anlattı. Portekiz’de kendini evinde gibi hissettiğini belirten eski yıldız, şu ifadeleri kullandı:
“Portekiz’de olmak, Brezilya’da olmak gibiydi. Takımda neredeyse Portekizliden çok Brezilyalı vardı. Harika bir deneyimdi. Avrupa’da olup da Portekizce konuşmak gerçekten çok keyifliydi. Her şeyi anlıyorsun, bu da işleri kolaylaştırıyor. Takımda tam 10 Brezilyalı oyuncu vardı. Lizbon ise muhteşem bir şehir. Orada iki yıl kaldım ve sonrasında Fenerbahçe’ye transfer oldum.”
“Kariyerimin Zirvesi Fenerbahçe’ydi”
Avrupa’daki en parlak dönemini Fenerbahçe’de geçirdiğini belirten Deivid de Souza, 2007-2008 sezonundaki unutulmaz Şampiyonlar Ligi serüvenine dikkat çekti.
“Avrupa’da en iyi performansımı Fenerbahçe’de gösterdim. Bir Türk takımıyla Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline çıkmak, neredeyse kazanmak gibiydi. UEFA Kupası’nı iki kez kazanan Sevilla’yı eledik. Chelsea’ye ise iç sahadaki galibiyetimize rağmen elendik. Muhteşem bir deneyimdi. O jenerasyon Türkiye’de insanların hafızasında iz bıraktı.”
Unutulmaz Chelsea Maçı ve Tarihi Gol
Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi tarihindeki son golünü atan isim olduğunu hatırlatan Deivid, Chelsea karşısında oynanan çeyrek final ilk maçının kendisi için özel bir yeri olduğunu belirtti. Tecrübeli isim, Türk halkına duyduğu sevgiyi de dile getirdi.
“O maç (Chelsea’ye karşı) çok özeldi. Önce kendi kaleme gol attım, ardından Colin Kazım Kazım skoru eşitledi ve ben galibiyet golünü attım. Sanırım o gol, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki son golü hâlâ. Türkiye’ye ve Türk halkına büyük bir sevgi besliyorum. Hâlâ bana destek mesajları yağıyor. O takımda özel bir şey vardı. Şampiyon olmuştuk. Eğer o sezon Şampiyonlar Ligi’ne katılabilseydik, kesinlikle kupayı alırdık. Çünkü takımımız gerçekten çok güçlüydü.”