Küresel Altın Talebi 2025 İkinci Çeyreğinde Yükselişe Geçti
Dünya Altın Konseyi tarafından yayımlanan son Altın Talebi Trendleri raporu, 2025 yılının ikinci çeyreğinde küresel altın talebinin önemli bir artış gösterdiğini ortaya koydu. Rapora göre, toplam talep geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artarak 1.248,8 tona ulaştı. Bu rakam, bir önceki çeyreğe kıyasla ise yüzde 6‘lık bir yükselişi temsil ediyor.
Rekor Fiyatlar ve Değer Bazında Talep Patlaması
Yatırımcıların ticaret politikaları, jeopolitik riskler ve genel makroekonomik belirsizliklere yönelik endişelerinin artması, altın fiyatlarını yeni rekor seviyelere taşıdı. Bu durum, değer bazında talebin yıllık yüzde 45 gibi çarpıcı bir artışla 132 milyar ABD dolarına ulaşmasını sağladı.
İkinci çeyrekte kaydedilen ortalama üç aylık altın fiyatı, bir önceki yıla göre yüzde 40 ve ilk çeyreğe göre yüzde 15 artışla ons başına 3.280,35 dolar seviyesine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı.
Fiziki Yatırım Son 12 Yılın Zirvesinde
Fiziki altın yatırımlarında da güçlü bir ivme gözlemlendi. Özellikle altın destekli borsa yatırım fonları (ETF’ler), kurumsal ve yüksek net değere sahip yatırımcıların artan ilgisiyle üst üste ikinci çeyrekte de güçlü girişler kaydetti. Külçe ve sikke talebindeki artışla birlikte, 2025’in ilk yarısı, 2013’ten bu yana fiziki yatırım için en güçlü ilk yarı olarak tarihe geçti.
Merkez Bankaları Alımlara Devam Etti
Merkez bankaları, küresel rezervlerini artırma stratejileri doğrultusunda ikinci çeyrekte net 166,5 ton altın alımı gerçekleştirdi. Bu rakam önceki çeyreklere göre hafif bir yavaşlamaya işaret etse de, merkez bankalarının uzun vadeli alım eğiliminin devam ettiğini ve piyasa için kritik bir destek unsuru olmayı sürdürdüğünü gösteriyor.
Mücevherat Talebi Baskı Altında
Diğer yandan, rekor fiyatlar mücevherat talebini olumsuz etkiledi. Tüketicilerin altın takılara yönelik harcamaları artmasına rağmen, talep hacimsel olarak zayıflayarak 2020 pandemi dönemindeki seviyelere yakın kaldı. Mücevherat talebi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 11 ve yıllık bazda yüzde 14 geriledi. Bu durum, yüksek fiyatların tüketici davranışları üzerindeki belirgin etkisini gözler önüne seriyor.