Fenerbahçe’nin unutulmaz Brezilyalı golcülerinden Deivid de Souza, futbol kariyerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Casa Fotball Podcast adlı programa konuk olan eski yıldız, Portekiz’deki günlerinden Fenerbahçe ile yaşadığı tarihi Şampiyonlar Ligi macerasına kadar birçok konuda samimi itiraflar yaptı.
Lizbon’dan İstanbul’a Uzanan Kariyer Yolculuğu
Deivid, Avrupa kariyerine başladığı Portekiz günlerini anlatırken, oradaki Brezilyalı oyuncu yoğunluğuna dikkat çekti. “Portekiz’de olmak, Brezilya’da olmak gibiydi. Takımda neredeyse Portekizliden çok Brezilyalı vardı. Harika bir deneyimdi. Avrupa’da olup da Portekizce konuşmak gerçekten çok keyifliydi. Her şeyi anlıyorsun, bu da işleri kolaylaştırıyor. Takımda tam 10 Brezilyalı oyuncu vardı. Lizbon ise muhteşem bir şehir. Orada iki yıl kaldım ve sonrasında Fenerbahçe’ye transfer oldum” ifadelerini kullandı.
“Fenerbahçe Kariyerimin Zirvesiydi”
Avrupa’daki en parlak dönemini sarı-lacivertli forma altında geçirdiğini vurgulayan Deivid de Souza, o unutulmaz Şampiyonlar Ligi serüvenini de anlattı.
“Avrupa’da en iyi performansımı Fenerbahçe’de gösterdim. Bir Türk takımıyla Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline çıkmak, neredeyse kazanmak gibiydi. UEFA Kupası’nı iki kez kazanan Sevilla’yı eledik. Chelsea’ye ise iç sahadaki galibiyetimize rağmen elendik. Muhteşem bir deneyimdi. O jenerasyon Türkiye’de insanların hafızasında iz bıraktı.”
Unutulmaz Chelsea Maçı ve Tarihi Gol
Deivid, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi tarihindeki son golünü atmasının kendisi için özel bir anlam taşıdığını belirtti ve Türk halkına olan sevgisini dile getirdi.
“O maç (Chelsea’ye karşı) çok özeldi. Önce kendi kaleme gol attım, ardından Colin Kazım Kazım skoru eşitledi ve ben galibiyet golünü attım. Sanırım o gol, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki son golü hâlâ. Türkiye’ye ve Türk halkına büyük bir sevgi besliyorum. Hâlâ bana destek mesajları yağıyor. O takımda özel bir şey vardı.”
“Şampiyon olmuştuk. Eğer o sezon Şampiyonlar Ligi’nde devam edebilseydik, kesinlikle kupayı alırdık. Çünkü takımımız gerçekten çok güçlüydü.”