Yazın en sıcak günlerinde dahi sanat tutkunlarını kapalı mekanlara çekmeyi başaran İş Sanat, “Anadolu Sergileri” adını verdiği etkileyici bir projeyle sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Bu kamusal sanat projesi, sanatın Anadolu’nun dört bir yanına ulaşmasını hedefleyerek önemli bir kültürel misyon üstleniyor.
Cumhuriyetin Sanat Mirası ve İş Bankası Koleksiyonu
Projenin kökenleri, İş Bankası‘nın 1924’teki kuruluşuna ve Atatürk’ün sanata verdiği öneme dayanıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında, “muasır medeniyete” ulaşma hedefi doğrultusunda sanat bir seferberlik olarak görülüyordu. Bu vizyonla İş Bankası, Anadolu’daki şubeleri için eserler toplamaya başladı ve bu şubeler zamanla yerel sanat galerileri işlevi gördü.
Yıllar içinde bu şubelerden toplanan eserlerle bankanın 2.800 parçalık devasa bir koleksiyonu oluştu. Bu değerli koleksiyonun bir kısmı, Cumhuriyetin 100. yılında İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki tarihi İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde sergilenirken, İş Sanat bu mirası Anadolu’ya geri taşıyor.
Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri Başlıyor
İş Sanat, “Siz bize gelin” demek yerine, “Biz size geliyoruz” anlayışıyla hareket ederek “Herkes için Sanat: Anadolu Sergileri” projesini hayata geçirdi. Bankanın kendi koleksiyonundan özenle seçilen eserler, şubelerin hafta sonları sergi mekanına dönüştürülmesiyle izleyiciyle buluşuyor.
Sergi Durakları: Çal, Milas ve Gelibolu
Projenin başlangıcı, Türk resminin duayenlerinden İbrahim Çallı‘nın 143. yaş günü olan 13 Temmuz’da yapıldı. İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten, “Hemşerilik kartını kullandık ve ilk Anadolu Sergisi’ni eylülü beklemeden Denizli’nin Çal ilçesinde 15 Temmuz’da açtık” diyerek bu özel başlangıcı vurguluyor. Sergilerin sonraki durakları ise şu şekilde planlandı:
- Milas Sergisi: Milaslı ressam Turan Erol’a odaklanan sergi.
- Gelibolu Sergisi: Anafartalar Muharebesi’nin 110. yıldönümünde, 9-10 Ağustos tarihlerinde Türkiye İş Bankası Gelibolu Şubesi’nde düzenlenecek.
Milas Sergisi: Hocalar ve Öğrenciler
Milas’taki sergi, “Hocalar ve Öğrenciler” konseptiyle kurgulandı. Sergi, Milas doğumlu büyük usta Turan Erol, onun Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki hocası Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nden öğrencisi Yalçın Gökçebağ‘ı bir araya getiriyor. Bu üç önemli ismin İş Bankası koleksiyonundan seçilen eserleri, sanatseverlere sunuluyor.
Sergide dikkat çeken bir diğer unsur ise çocuklara yönelik düzenlenen atölye çalışmaları. Bu etkinlikler, projenin aynı zamanda bir eğitim programı olduğunu gösteriyor.
Üç Usta, Üç Farklı Yolculuk
Sanat tarihçisi Doç. Dr. Ayşe Köksal, üç ressamın sanatsal yolculuklarına dair önemli noktalara dikkat çekiyor:
Bedri Rahmi atölyesinin herkese açık ve baskıcı olmayan yapısı, “Ben size yolu açıyorum, kendi yolunuzu kendiniz bulun” anlayışını yansıtıyordu. Yerellikten beslenmesi ve öğrencilerine de bunu aşılaması onun en önemli özelliklerindendi.
Her üç ressamın ortak noktası ise güçlü yerellik duygusu ve eserlerinin anlaşılır olması. Bedri Rahmi coşkulu renkleriyle, Turan Erol ise hüzünlü beyazlarıyla öne çıkıyor. Erol, “Bu topraklar hüzün doluyken ben neşeli resim yapamam” dercesine eserlerinde izleyiciyi kendi psikolojisiyle baş başa bırakır. Öğrencisi Yalçın Gökçebağ ise doğanın sessizliğine her zaman bir insan sesi ekleyerek resimlerine hayat verir.
Bu anlamlı proje, sanatın doğadaki sesini duyan insanların çoğalmasına katkı sunmayı amaçlıyor.