İsrail Basınında Çarpıcı KKTC İddiası
İsrailli Israel Hayom gazetesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) son dönemde Türkiye için “sessiz ama etkili bir askerî ve istihbarî üs” haline geldiğini iddia eden bir haber yayımladı. İsrail güvenlik kaynaklarına dayandırılan analizde, bölgenin artık sadece Kıbrıslı Rumlar için değil, İsrail için de bir güvenlik meselesi haline geldiği vurgulandı.
Gazeteye göre sızdırılan bazı belgelerde, üst düzey Türk yetkililerin KKTC’yi “polis ya da adli denetimin bulunmadığı, her şeyin yapılabildiği bir alan” olarak gördüğü öne sürüldü.
SİHA ve Balistik Füze Konuşlandırıldığı İddiaları
İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii kurumundan Shay Gal tarafından kaleme alınan haberde, Türkiye’nin attığı adımlara dikkat çekildi. 2021’den itibaren Geçitkale Hava Üssü’ne Bayraktar TB2 SİHA’larının, 2024’te ise Akıncı TİHA sistemlerinin konuşlandırıldığı belirtildi. Bu araçların, İsrail açıklarındaki enerji sahaları ve stratejik hedeflere kısa sürede ulaşma kapasitesine sahip olduğu iddia edildi.
İsrail kaynaklarına göre, adada sadece SİHA’lar değil, aynı zamanda Türk yapımı askeri sistemler de bulunuyor. Bu sistemler arasında şunlar yer alıyor:
- ATMACA gemisavar füzeleri
- 560 kilometre menzilli Tayfun balistik füzeleri
Haberde, bu füzelerin Girne ve Mağusa civarına yerleştirilerek Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa Körfezi gibi kritik hedefleri vurabileceği savunuldu.
“Finans ve İstihbarat Merkezi Haline Geldi”
Gazete, KKTC’nin askeri öneminin yanı sıra finansal ve istihbarat operasyonları için de bir merkez haline geldiğini öne sürdü. Özellikle Hamas ve İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü‘nün bölgedeki etkinliğinin arttığına dikkat çekildi. 2021 ve 2023’teki Gazze operasyonlarında ele geçirilen belgelerin, Hamas’ın Avrupa’daki İsrailli hedeflere yönelik saldırı planlarını Kuzey Kıbrıs ve Türkiye üzerinden yönettiğini gösterdiği iddia edildi.
Casusluk, Kara Para ve “Bal Tuzakları”
Israel Hayom, KKTC’deki otel, casino ve bazı üniversitelerin İran ve Hamas adına kara para aklama, casusluk ve diplomatik şantaj gibi faaliyetlerde kullanıldığını iddia etti. Haberde ayrıca, yabancı diplomatlara yönelik “bal tuzağı” olarak bilinen yöntemlerle istihbarat toplandığı savunuldu.
AB ve NATO’ya Eleştiri
Haberde, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile güvenlik işbirliğini sürdürmesi eleştirildi. AB’nin, “işgal altındaki bir AB toprağını tanımamasına rağmen Ankara ile çalışmasının” hem Kıbrıs hem de İsrail için güvenlik açığı oluşturduğu ifade edildi. Ayrıca, NATO’nun oybirliği ilkesi nedeniyle, Türkiye ile yaşanacak bir gerilimde 5. maddenin işletilmesinin pratikte zor olacağı öne sürüldü.
“Poseidon’un Gazabı”: İsrail’in Müdahale Planı mı?
Gazete, resmi olarak doğrulanmasa da bazı İsrailli güvenlik çevrelerinin, KKTC’den kaynaklanabilecek tehditlere karşı İsrail’in Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile askeri koordinasyonu artırması gerektiğini savunduğunu yazdı. Bu olası operasyon için ise “Poseidon’un Gazabı” isminin telaffuz edildiği belirtildi.
Öne sürülen senaryonun ana hedefleri şu şekilde sıralanıyor:
- Türkiye’nin adaya yapacağı askerî takviyenin engellenmesi.
- Hava savunma sistemlerinin etkisiz hale getirilmesi.
- Bölgedeki istihbarat merkezlerinin imha edilmesi.
- Uluslararası hukuk uyarınca Güney Kıbrıs’a ait toprakların yeniden kontrol altına alınması.
Israel Hayom, İsrail’in geçmişte İran’ın nükleer tesislerine yönelik operasyonlarını hatırlatarak, “bugün olasılık dışı görülen senaryoların, yarının gerçekliği olabileceği” yorumuyla haberini sonlandırdı.