Marmara Denizi’nde Tsunami Tehlikesi Gündemde
Rusya’da meydana gelen büyük deprem, Türkiye’deki fay hatlarının etkilenip etkilenmeyeceği ve olası bir Marmara depremi sonrası tsunami riskini tekrar gündeme taşıdı. Uzmanlar, özellikle Marmara Denizi’nde yaşanacak büyük bir depremin ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda hemfikir. İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Tuncay Taymaz, beklenen İstanbul depreminde sadece sarsıntının değil, deniz kaynaklı ikincil afetlerin de büyük bir risk taşıdığını vurguladı. Taymaz, Marmara’nın tabanında bulunan aktif fay hatlarının, büyük depremlerle birlikte 1 ila 3 metre arasında tsunami dalgaları üretebileceği uyarısında bulundu.
Geçmişten Gelen Uyarılar: Tarihsel Tsunami Örnekleri
Prof. Dr. Taymaz, Marmara’daki tsunami riskinin teorik bir endişeden ibaret olmadığını, tarihsel örneklerle sabit olduğunu belirtti.
“Türkiye’yi tehdit eden ve yüksekliği 3 metreye kadar çıkabilecek tsunami dalgalarını oluşturabilecek aktif faylarımız deniz tabanında mevcut. Bu sadece teorik değil, geçmişte de örneklerini gördük. 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sırasında Kavaklı sahillerinde ve İzmit Körfezi’nde sınırlı da olsa tsunami etkisi görüldü.”
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz ise çok daha eski bir örneğe dikkat çekti:
“Tsunami, özellikle büyük depremlerden sonra Marmara Denizi’nin yapısal özelliklerinden dolayı ortaya çıkabiliyor. 1509 İstanbul Depremi’nde, tsunami dalgalarının Kumkapı’daki surların arkasına kadar ulaştığı biliniyor. Bu en az 6 metre yüksekliğinde bir dalgaya işaret eder.”
Risk Altındaki Bölgeler Nereler?
Uzmanlara göre Marmara kıyısındaki birçok yerleşim yeri potansiyel risk taşıyor. Prof. Dr. Taymaz, “Çınarcık Havzası’nda ya da Tekirdağ Marmaraereğlisi açıklarındaki kolda oluşabilecek bir deprem; Tekirdağ, Marmaraereğlisi ve güney sahilleri için risk oluşturur. Çınarcık Havzası’ndaki bir deprem ise Armutlu Yarımadası, Yalova, Karamürsel, Hersek Deltası ve Mudanya’ya kadar geniş bir alanı etkiler” dedi. Prof. Dr. Tüysüz ise Silivri’den Tuzla’ya kadar Marmara kıyısındaki tüm sahil ilçelerinin, özellikle Maltepe, Kartal, Kadıköy gibi düşük kotlu bölgelerin tehlike altında olduğunu belirtti.
Rusya Depremi Türkiye’yi Tetikler mi?
Prof. Dr. Okan Tüysüz, Kamçatka’daki depremin Türkiye’deki fayları etkileme ihtimalinin olmadığını net bir dille ifade etti. “Bu tür etkiler ancak stres transferiyle olur. Ama bu sadece birbirine yakın ya da bağlantılı faylar arasında gerçekleşir. Türkiye ile Kamçatka arasında binlerce kilometre var. Bu faylar tamamen bağımsızdır” diyerek endişeleri giderdi.
Marmara’ya Özgü Tsunami Mekanizması
Prof. Dr. Tüysüz, Marmara’daki tsunaminin Pasifik’teki gibi doğrudan fayın düşey hareketinden kaynaklanmayabileceğini belirtti. “Özellikle Marmara’nın kuzey kıyılarında heyelan oluşturmaya müsait büyük çamur yığınları var. 7 ve üzeri büyüklüğündeki bir depremde bu yığınlar hareket ederse tsunami oluşur. Bu Marmara’ya özgü bir mekanizmadır” şeklinde konuştu.
İBB Raporu: İlçelere Göre Tsunami Senaryoları
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) iş birliğiyle hazırlanan rapor, olası bir tsunaminin boyutlarını gözler önüne seriyor. Rapora göre bazı ilçelerdeki riskler şöyle sıralanıyor:
- Adalar: Su yüksekliğinin noktasal olarak 12.3 metreye çıkabileceği ve binden fazla yapının etkileneceği öngörülüyor.
- Kadıköy: Su basma mesafesi bin metreyi, su derinliği ise 7.79 metreyi bulabilir.
- Silivri: Suyun 2 kilometre içeri girebileceği ve 1500’den fazla yapının etkilenebileceği tahmin ediliyor.
- Büyükçekmece: Yaklaşık 1400 yapının etkileneceği, su derinliğinin 8.59 metreye ulaşabileceği belirtiliyor.
- Maltepe: Su derinliği 7.9 metreyi bulabilir, Orhan Gazi Şehir Parkı sular altında kalabilir.
- Fatih: Dalga yüksekliği yedi metreyi aşabilir, su 650 metre içeriye girebilir.
- Bakırköy: Su derinliğinin 6.4 metre, ilerleme mesafesinin ise 1200 metre olabileceği hesaplanıyor.
Erken Uyarı Sistemi Hayat Kurtarabilir
Marmara Denizi’nin farklı noktalarında, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından kurulan “Tsunami Erken Uyarı” istasyonları bulunuyor. Mevcut sistemle, olası bir depremin ardından yedi dakika içinde tsunami uyarısı verilebiliyor. İstasyon sayısının artırılmasıyla bu sürenin dört dakikaya düşürülmesi hedefleniyor.