Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 24 Temmuz’da gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantısı’nın özetini kamuoyu ile paylaştı. Özette, özellikle Temmuz ayında enflasyonda yaşanabilecek geçici artışa dikkat çekildi ve dezenflasyon sürecinin devam ettiği vurgulandı.
Temmuz Ayı Enflasyon Beklentisi ve Vergi Ayarlamaları
TCMB, yayımladığı özette Temmuz ayında enflasyonun seyrine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Yapılan açıklamada, “Bu dönemde, aylık tüketici enflasyonunun seyrinde yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının etkisinin yanı sıra hizmet sektörüne ilişkin zamana bağlı fiyat belirleme eğilimi yüksek alt kalemlerdeki gelişmeler öne çıkmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Özete göre, mevsimsel etkilerden arındırıldığında aylık enflasyonun Temmuz’da temel mal ve hizmetlerde bir miktar yükselebileceği öngörülüyor. Özellikle dayanıklı tüketim mallarında mobilya ve otomobil fiyatlarındaki artışlar dikkat çekerken, hizmetler sektöründe kira, haberleşme ve sağlık hizmetlerindeki fiyat gelişmeleri etkili olacak.
Temmuz ayında enerji sektöründeki yüksek fiyat artışında, doğal gaz tarifesindeki düzenleme ile akaryakıt ve tüp gazdaki maktu vergi güncellemelerinin belirleyici olacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, alkollü içecekler ve tütün grubunda da vergi ayarlaması kaynaklı artışlar bekleniyor.
Gıda fiyatlarında ise ılımlı seyrin sürmesi ve işlenmemiş gıdada mevsimsel ürünlerle fiyat düşüşleri yaşanması öngörülüyor.
Küresel Ekonomi ve Jeopolitik Riskler
PPK özetinde küresel ekonomiye de değinildi. Küresel büyüme görünümünde sınırlı bir iyileşme sürse de ticaret politikalarındaki belirsizliklerin devam ettiği belirtildi. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2025’te yüzde 2,0 ve 2026’da yüzde 2,3 artması bekleniyor. Jeopolitik risklerin ise enerji fiyatları ve risk iştahı üzerinden küresel ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği vurgulandı.
Parasal ve Finansal Koşullardaki Son Durum
Merkez Bankası’nın politika faizindeki indirim beklentisinin etkisiyle finansal koşullarda önemli değişiklikler yaşandı. İşte bazı önemli veriler:
- TL Mevduat Faiz Oranları: 175 baz puan azalarak yüzde 54,7 seviyesine geriledi.
- TL Ticari Kredi Faiz Oranları: 381 baz puan azalarak yüzde 55’e düştü.
- İhtiyaç Kredisi Faiz Oranları: 338 baz puan azalarak yüzde 67,6 oldu.
- Konut Kredisi Faiz Oranları: 98 baz puan azalarak yüzde 42,6’ya indi.
- Taşıt Kredisi Faiz Oranları: 17 baz puan gerileyerek yüzde 44,6 seviyesinde oluştu.
Aynı dönemde bireysel kredilerin büyüme hızı yavaşlarken, TL ticari kredilerin büyüme hızında artış gözlendi. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranı yüzde 33’ten yüzde 40’a yükseltildi.
Rezervler ve Risk Primi
TCMB’nin brüt uluslararası rezervleri, 20 Haziran’dan bu yana 12,9 milyar ABD doları artarak 18 Temmuz itibarıyla 168,6 milyar ABD dolarına ulaştı. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 23 Temmuz itibarıyla 282 baz puan seviyesine geriledi.
Para Politikası Kararları
Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 46’dan yüzde 43’e indirilmesine karar verdi. Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyeceğini yineledi. Açıklamada, “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır” denildi.