Mısır’daki Tecrit Çığlığı: 70 Bin Tutuklunun İnsanlık Dışı Koşulları ve Türkiye’ye Çağrı

Mısır Zindanlarından Yükselen Feryat: 70 Bin Müslüman Tecrit Altında

Mısır’daki insan hakları ihlalleri, siyasi tutuklu Muhammed Biltaci‘nin eşinin yaptığı dokunaklı açıklamalarla bir kez daha dünya gündemine taşındı. Biltaci’nin eşi, sadece kendi kocasının değil, Mısır zindanlarında kaderine terk edilmiş 70 bin Müslüman‘ın sessiz çığlığını dile getirdi.

Eşinin bir zamanlar Ezher Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nde akademisyen ve milletvekili olduğunu, kliniğinde yoksulları ücretsiz tedavi ettiğini hatırlatan Biltaci’nin eşi, yaşadıkları zulmü şu sözlerle özetledi:

“Bu yalnızca eşimin değil, Mısır’daki zindanlarda çürümeye terk edilmiş 70 bin Müslüman’ın ortak hikâyesidir. Eşimin tek suçu, halkının yanında durmak ve doğruyu savunmaktı. 12 yıldır cezaevinde. 9 yıldır ise mutlak bir tecrit altında.”

9 Yıldır Süren Mutlak İzolasyon

Biltaci’nin eşi, 9 senedir eşiyle hiçbir şekilde iletişim kuramadıklarını vurguladı. “9 yıldır ne bir telefon, ne bir ziyaret, ne de bir mektup… Hiçbir temas kuramadık. Oğlumuz da onunla birlikte tutuklu. Suçu sadece onun oğlu olmak,” diyerek ailenin yaşadığı trajediyi ve eşinin dünyayla tüm bağlarının nasıl koparıldığını anlattı.

Sağlık Hakkı Engelleniyor, Tedavi Edilmiyor

Tutukluluk koşullarının insanlık dışı olduğunu belirten Biltaci, eşinin durumunu detaylandırdı:

“Güneş ışığı almayan, 2 metrelik daracık bir hücrede yaşıyor. Kalp, şeker ve tansiyon gibi ciddi sağlık sorunları var. Kriz geçiriyor ancak hiçbir şekilde tedavi edilmiyor. Onun iniltisini duyan mahkûmlar tepki verdiği için daha uzak ve izole bir hücreye sürüldü.”

Mahkûmların psikolojik olarak da çöküşte olduğunu, kendilerine Kur’an, kitap veya gazete gibi en temel materyallerin bile verilmediğini ekledi. Seslerini duyurabilmek için açlık grevine başladıklarını, hatta bazılarının hayatlarına son vermeyi denediğini belirtti.

“Bu Bir İnsanlık Suçudur”

Yaşananların bireysel bir vaka olmadığının altını çizen Biltaci, eşinin mesajını aktardı: “Benimle birlikte 70 bin Müslüman aynı zulmü yaşıyor.” Kadınların, çocukların, yaşlıların, doktorların ve öğretmenlerin sadece adalet ve hakikatin yanında durdukları için bu zulmü gördüğünü ifade etti. “Mısır zindanlarında yaşananlar artık yalnızca bir insan hakları ihlali değil, açık bir insanlık suçudur,” dedi.

Türkiye’ye Normalleşme Sürecinde Çağrı

Biltaci, konuşmasında Türkiye ile Mısır arasındaki normalleşme sürecine de değinerek, bu sürecin sadece ekonomik ve diplomatik çıkarlarla sınırlı kalmaması gerektiğini savundu.

“Mısır’daki ağır insan hakları ihlalleri mutlaka gündeme alınmalı. İdamların durdurulması, tecrit uygulamalarının kaldırılması, ölüm oruçlarının sona erdirilmesi, hasta tutukluların tedavisi ve tahliyesi gibi insani başlıklar öncelikli gündem olmalıdır.”

Bu çağrının sadece kendi eşi için değil, Mısır’daki 70 bin mazlum için olduğunu vurgulayarak, uluslararası toplumun bu feryadı duyması gerektiğini belirtti.