Suriye’de Yeni Dönem Tartışmaları: Entegrasyon ve Gelecek Senaryoları
Suriye’nin güneyindeki Süveyda vilayetinde Dürziler ve Bedevi aşiretleri arasında yaşanan gerilimlerin ardından, ülkenin siyasi geleceği ve entegrasyon süreci yeniden gündemin merkezine oturdu. Ülkenin kuzeydoğusunu kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) komutanı Mazlum Abdi’nin açıklamaları ve ABD’nin bu açıklamalara verdiği yanıt, bölgedeki dinamikleri yakından ilgilendiriyor.
Mazlum Abdi: “Tek Ordu, Tek Bayrak Altında Birleşme”
SDG Komutanı Mazlum Abdi, Suudi Arabistan merkezli El-Hadath ve El Arabiya kanallarına verdiği demeçte, Suriye’nin geleceğine dair önemli mesajlar verdi. Abdi, SDG’nin Suriye’nin savunma sisteminin bir parçası olması gerektiğini belirterek, “tek ordu, tek bayrak” yaklaşımını desteklediklerini açıkladı. Komutan, 10 Mart’ta merkezi hükümetle varılan anlaşmanın bu hedefi içerdiğini vurguladı.
Ancak Abdi, bu birleşmenin adem-i merkeziyetçi bir sistemle desteklenmesi gerektiğini ve bazı konularda yerel yönetimlerin söz sahibi olmasını istediklerini dile getirdi. Kürtlere anayasal güvenceler verilmeden ilerleyecek bir sürecin endişe verici olduğunu kaydeden Abdi, Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde Kürtçe’nin de Arapça ile birlikte resmi dil olması taleplerini ilettiklerini belirtti.
Abdi ayrıca Rakka, Haseke ve Deyrizor gibi bölgelerdeki yerel yönetim kurumlarının merkezi yönetim ile entegrasyonu için resmi talepleri olduğunu ve sürecin devam ettiğini söyledi. Türkiye ile “sürekli iletişim kanalları” olduğunu ifade eden SDG Komutanı, hedeflerinin “Suriye’nin kuzeydoğusundaki ateşkesi kalıcı bir barışa dönüştürmek” olduğunu vurguladı.
ABD’den Sürece Destek: “Abdi Sorumlu ve Akıllıca Yürütüyor”
Mazlum Abdi’nin açıklamalarının ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’tan destek geldi. Barrack, Habertürk’e yaptığı açıklamada, Mazlum Abdi’nin süreci “son derece sorumlu ve akıllıca yürüttüğünü” ifade etti. SDG ve Şam yönetiminin çabalarının istikrarlı bir Suriye için önemine dikkat çeken Barrack, şu ifadeleri kullandı:
“Entegrasyon ve birliği ilerletmek için yürütülen yapıcı diyaloğu takdir ediyoruz. Güvenli bir gelecek için görüşmelerin sürmesini bekliyoruz.”
Barrack, “Hem Suriye hükümetinin bu sürece yaklaşımından hem de Mazlum Abdi’nin tutumundan gurur duyuyorum” diyerek, Abdi’nin Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturmadığını savundu. ABD’li temsilci, Şam yönetiminin azınlıkları entegrasyon sürecine dahil etme konusunda kararlı olduğunu da ekledi.
Türkiye’nin Pozisyonu: “YPG Silah Bırakmalı”
Ankara, SDG’nin omurgasını oluşturan YPG’yi “PKK’nın uzantısı ve terör örgütü” olarak tanımlıyor ve entegrasyon sürecini yakından takip ediyor. Türkiye, SDG’nin silahlarını bırakarak Şam yönetimine entegre olmasını temel beklenti olarak koruyor. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, 10 Mart anlaşmasını hatırlatarak entegrasyonun yıl sonuna kadar tamamlanması gerektiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise NTV’ye verdiği bir röportajda, SDG’nin “vakit kaybetmeden, gönüllülük içerisinde merkezi hükümetle anlaşmaya varması” gerektiğini söyledi. Fidan’ın açıklamaları netti:
“Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam ettirmesi kabul edilebilir değil. YPG’nin silah bırakmasını bekliyoruz. Şiddet kullanarak, bölmeye ve istikrarsızlaştırmaya doğru giderseniz, bunu kendi milli güvenliğimize yönelik doğrudan tehdit olarak algılarız ve müdahale ederiz.”