TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsviçre’nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi’ne akredite gazetecilerle bir araya gelerek, uluslararası gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Parlamentolar Arası Birlik (PAB) tarafından düzenlenen Altıncı Dünya Parlamento Başkanları Konferansı’nda Türkiye’nin duruşunu net bir dille ifade eden Kurtulmuş, özellikle Gazze’deki insani krize ve uluslararası sistemin işlevsizliğine dikkat çekti.
Gazze’deki Soykırıma Karşı Uluslararası Çağrı
Kurtulmuş, konferansın Gazze’de iki yıldır süren ve İsrail tarafından işlenen soykırıma karşı uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmek için bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu suça ortak olmamak adına sesini yükselttiğini vurgulayan Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:
“Bu soykırıma karşı bütün dünyanın beraber hareket etmesi ve iki devletli çözümün mutlaka gündeme getirilmesinin şart olduğunu ifade ettik. Özellikle ufacık çocukların, bebeklerin açlıkla sınandığı ve açlığın silah olarak kullanıldığı bu suça ortak olmamak için Türkiye olarak sesimizi yükselttik.”
Ayrıca, PAB 152. Genel Kurulu’nun Nisan 2026‘da İstanbul’da yapılması için anlaşma imzalandığını ve Türkiye’nin 30 yıl aradan sonra bu önemli toplantıya yeniden ev sahipliği yapacağını duyurdu.
Rusya-Ukrayna Savaşında Türkiye’nin Barış Diplomasisi
Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında yürüttüğü “mekik diplomasisi” ile savaşın başından beri barış için yoğun çaba sarf ettiğini dile getiren Kurtulmuş, savaşın küresel bir çatışmaya dönüşme potansiyeli taşıdığını belirtti.
Barış Görüşmeleri ve Ambargoların Etkisizliği
Mart 2022’de İstanbul’da düzenlenen barış görüşmelerinin bazı ülkelerin engellemesiyle sonuçsuz kaldığını hatırlatan Kurtulmuş, umudunu koruduğunu söyledi.
“Ümit ediyorum ki en kısa sürede dördüncüsü İstanbul’da gerçekleşir. İki ülkenin de liderleri (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ve (Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir) Zelenskiy bir araya gelerek kalıcı bir barışın imzalanmasının yolunu açarlar. Her savaşın bir sonu vardır ve hiçbir savaşın gerçek manada kazananı yoktur.”
Kurtulmuş, Rusya’ya uygulanan ambargoların da sonuç vermediğini ve bu tür yaptırımların rejimlerden çok sivil halkı cezalandırdığını ifade ederek, “Esas mesele ambargoları artırmak değil, müzakere zemini oluşturmak ve bundan sonuç almayı sağlamaktır” dedi.
Suriye’nin Geleceği ve İsrail’in Bölgesel Hedefleri
Suriye’nin uzun yıllar süren iç savaşın ardından zorlu bir rehabilitasyon sürecinden geçtiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve kapsayıcı bir yönetim anlayışını desteklediğini vurguladı. İsrail’in bölgedeki istikrarsızlaştırıcı rolüne dikkat çeken Kurtulmuş, Netanyahu hükümetinin saldırgan politikalarını eleştirdi.
“İsrail’in arz-ı mevudu gerçekleştirmek için temel hedefi, bölgesindeki bütün güçlü milletleri, ülkeleri ufalamak, parçalamak, bölmek, dağıtmaktır. Bu çok açık, yani İsrail’in bölgeyi bölüp parçalama işlerine çoktan başladığı aşikardır.”
“Dünya Sistemi Çöktü, İnsanlık Cephesi Kazandı”
Gazze’deki gelişmelerle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, yaşanan tüm acılara rağmen mücadelenin Filistinliler tarafından manevi olarak kazanıldığını söyledi.
“Şunu söyleyebiliriz ki bugün dünyada Netanyahu ve çetesine karşı insanlık cephesi kazanmıştır. İsrail’in bu saldırganlıklarına ülkelerin yönetimleri ses çıkarmasa da halklardan çok yüksek bir reaksiyon gerçekleşmiştir.”
BM’ye Sert Eleştiri ve Acil Eylem Çağrısı
Kurtulmuş, uluslararası sistemin ve özellikle Birleşmiş Milletler’in Gazze krizinde tamamen işlevsiz kaldığını sert bir dille eleştirdi.
“Biz şimdi Birleşmiş Milletler’de konuşuyoruz. Nerede Birleşmiş Milletler? Ne işe yarar bu Birleşmiş Milletler? Dünya sistemi çökmüştür.”
Kurtulmuş, BM’nin acilen İsrail’in saldırganlığını durduracak fiili tedbirler alması ve Gazze’ye insani yardım koridorlarının açılmasını sağlaması gerektiğini belirtti. “Açlık bir silah olarak kullanılmaya karar verilmiş” diyerek durumun vahametine dikkat çeken Kurtulmuş, zalimlerin kaybedeceğini ve mazlumların kazanacağını sözlerine ekledi.