Sana Göre Haber

Türkiye Siyasetinde Kritik Kavşak: Komisyon’dan Beklentiler ve Çatışan Gündemler

Siyasetin Belirleyicisi: Geçmiş mi, Gelecek mi?

Siyasetin genellikle geçmiş olaylar, partilerin ve liderlerin eski performansları üzerinden şekillendiği düşünülür. Ancak bu yaygın kanının aksine, siyaset aslında geleceğe yönelik beklentilerle belirlenir. Siyasi partiler, liderler ve onlara destek veren seçmenler, kararlarını ve davranışlarını büyük ölçüde gelecek beklentilerine dayandırır. Geçmişteki olaylar ve tutumlar bu beklentileri yalnızca bir dereceye kadar etkilerken, asıl belirleyici olan geleceğe dair kurulan senaryolardır.

Ucu Açık ‘Süreç’ ve ‘Komisyon’ Belirsizliği

Türkiye’de yürütülen ve “Süreç” olarak adlandırılan olgunun ismi neden bir türlü netleştirilemedi? Çünkü bu sürecin baş aktörü olan İktidar başta olmak üzere, tüm tarafların beklentileri birbirinden oldukça farklıydı. Dahası, her bir taraf, nihai kararı verecek olan seçmeni etkileyebilmek ve oyunu alabilmek adına gerçek beklentilerinin bir kısmını gizleme yoluna gitti. Bu durum, kurulması planlanan “Komisyonun” adı üzerinde bile tam bir uzlaşı sağlanamamasına neden oldu. Bu analizde, Komisyon’a yansıyan bu farklı beklentilere odaklanılacaktır.

Farklı Siyasi Aktörlerin Beklenti ve Hedefleri

İktidar Kanadının Ajandası

Emperyalist Kanadın Beklentileri

Kürt Kanadının Hedefleri

Ana Muhalefet Partisi CHP’nin Beklentileri

Sonuç: Kritik Dengeler ve CHP’nin Zorlu Görevi

Bu tabloya bakıldığında, Komisyon ve Meclis’teki mevcut sandalye dağılımı kritik bir duruma işaret ediyor. Olası oylamalarda, “Emperyalizmle İktidar İttifakı”, şayet DEM Parti ile de anlaşırsa, ne demokrasi ne de Üniter Türkiye Cumhuriyeti‘nin temel ilkelerini bırakmayacak bir güç oluşturma potansiyeline sahip.

Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma misyonunu üstlenmiş görünen CHP’nin görevi oldukça zor görünüyor. İşin en dikkat çekici yanı ise mevcut sandalye dağılımında DEM Parti’nin “anahtar” bir rol oynamasıdır.

Exit mobile version