Sıcak Havalar Kalp Sağlığını Tehdit Ediyor
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Telat Keleş, yaz aylarında yükselen hava sıcaklıklarının özellikle kalp hastaları için ciddi riskler oluşturduğunu belirtti. Keleş, kalp yetmezliği, hipertansiyon ve koroner arter hastalığı gibi mevcut rahatsızlıkları olan kişilerde sıcakların kalp krizini tetikleyebileceğine dikkat çekti.
Vücudun sıcak havalarda ısı dengesini sağlamak amacıyla damarları genişlettiğini ve terlemeyi artırdığını ifade eden Prof. Dr. Keleş, “İdrar söktürücü ilaçlar kullanan kalp yetmezliği hastalarında aşırı sıvı kaybı, böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek kalp yetmezliğinin şiddetini artırabilir. Hipertansiyon hastalarında ise kan basıncı kontrolü zorlaşabilir. Sıcak hava, koroner arter hastalığı olan bireylerde kalp krizini tetikleyebilir” şeklinde konuştu.
Yapılan bilimsel çalışmaların, aşırı sıcakların kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranlarını artırdığını gösterdiğini vurgulayan Keleş, “Kalp krizi geçirmiş veya stent takılmış koroner arter hastalarına tavsiyem, bu sıcak havalarda kesinlikle güneşe maruz kalmaktan kaçınmalarıdır. Özellikle riskli saatlerde dışarı çıkmamalılar. Egzersiz veya diğer aktiviteler için güneşin battığı veya henüz doğmadığı serin saatleri tercih etmelidirler” dedi.
Kalp Krizi mi, Panik Atak mı? Belirtiler Karışabiliyor
Prof. Dr. Keleş, sıcak havaların sadece fiziksel değil, psikolojik sağlığı da etkilediğini ve panik atak ile kalp krizi belirtilerinin birbirine karıştırılabileceğini söyledi. Keleş, durumu şöyle açıkladı: “Panik atakta da ani başlayan nefes darlığı, çarpıntı ve göğüs ağrısı gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtiler aynı zamanda bir kalp krizinin habercisi de olabilir. Ayırıcı tanıda en önemli faktör, kişinin önceden bilinen bir kalp rahatsızlığının olup olmamasıdır. Eğer bilinen bir kalp hastalığı varsa ve bu şikayetler ortaya çıkarsa, derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kalp krizini gözden kaçırmak hayati sonuçlar doğurabilir.”
Psikiyatrist Gözüyle Panik Atak: “Her 10 Kişiden Biri Yaşıyor”
Bilkent Şehir Hastanesi Psikiyatri Kliniğinden Doç. Dr. Seda Kiraz ise panik atağın, ani başlayan yoğun korku ve bedensel belirtilerle kişinin günlük yaşamını ciddi ölçüde etkileyen bir durum olduğunu belirtti.
Panik atağın toplumda oldukça yaygın olduğunu belirten Kiraz, “Hayatı boyunca panik atak geçirme oranı toplumda yüzde 10‘dur. Yani her 10 kişiden biri hayatında en az bir kez panik atak yaşar. Ancak bu durum sık sık tekrarlanıyor, kişinin iş ve sosyal yaşam kalitesini düşürüyor ve ataklar dışında da ‘atak geçireceğim’ korkusu yaşanıyorsa, o zaman profesyonel destek almak gerekir” dedi.
Doç. Dr. Kiraz, belirtilerin benzerliğine dikkat çekerek, “Panik atakta daha çok yoğun bir korku ve kaygı hali ön plandadır. Belirtiler genellikle 15-20 dakika içinde kendiliğinden geçer ve tekrarlayıcı olabilir. Kişi daha önce panik atak geçirdiyse, bu durumu tanıyabilir. Bu öykü, belirtileri kalp krizinden klinik olarak ayırmamıza yardımcı olur” ifadesini kullandı.
Sıcak Hava Panik Atağı Tetikliyor
Yapılan çalışmaların sıcak havanın panik atak ve kaygıyı artırdığını gösterdiğini aktaran Kiraz, “Sıcak havaların neden olduğu çarpıntı, bunaltı, daralma veya uykusuzluk gibi belirtiler, beyinde bir alarm oluşturarak panik atağı tetikleyebilir” dedi.
Panik Atağa Karşı Uzman Önerileri
Doç. Dr. Kiraz, panik atakla başa çıkmak için şu tavsiyelerde bulundu:
- Kişi, yaşadığı durumun geçici olduğunu kendine hatırlatmalıdır.
- Sakin ve güvenli bir alanda kalabileceği bir ortam yaratılmalıdır.
- Atakların olmadığı dönemlerde düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite gibi rutinler oluşturulmalıdır.
- Günün en sıcak saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçınılmalı, bol su tüketilmeli ve iyi hissettiren uğraşlara zaman ayrılmalıdır.
- Şikayetler devam ederse mutlaka profesyonel destek alınmalıdır.