Sana Göre Haber

B’Tselem’in Sarsıcı Gazze Raporu: “Dünya Liderleri Soykırımı Durdurma Görevini İhlal Etti”

B’Tselem’in Sarsıcı Raporu: “Bizim Soykırımımız”

İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem, 28 Temmuz’da yayınladığı 88 sayfalık “Bizim Soykırımımız” başlıklı raporuyla uluslararası gündeme oturdu. CNN TÜRK Dış Haberler Muhabiri Rabia Asel Atmaca, raporun detaylarını ve hedeflerini B’Tselem Sosyal Yardım Direktörü Shai Parnas ile konuştu.

Rapor Neden Hazırlandı?

Shai Parnas, raporun temel motivasyonunu şu sözlerle açıkladı: “Motivasyonumuz, her şeyden önce, nehirden denize kadar faaliyet gösteren bir insan hakları örgütü olarak insan hayatlarını kurtarmaktır. Bu her zaman en büyük önceliğimizdir.” Parnas, 7 Ekim’den bu yana rapor üzerinde çalıştıklarını ve hem Yahudi İsraillilerden hem de Filistinli takım arkadaşlarından oluşan bir ekiple kapsamlı bir araştırma yürüttüklerini belirtti.

Antisemitizm Suçlamalarına Yanıt

Netanyahu hükümetinin, İsrail’in soykırım yaptığını söyleyenleri “antisemitik” olarak etiketlemesi sorulduğunda Parnas, gerçeklere odaklanılması gerektiğini vurguladı.

“İsrail hükümetinin kendisi, Gazze saldırısının ilk birkaç gününde, Savunma Bakanı, açıkça yiyecek, elektrik, su, hiçbir şey olmadan tam bir abluka uygulanacağını söyledi ve aylardır bu uygulamayı sahada görüyoruz. İsrail ana akım medyası Gazze’deki görüntüleri göstermiyor. Ama tüm dünya neler olup bittiğini kendi gözleriyle görebilir.”

Soykırım Sadece Toplu Katliam Değildir

Parnas, raporun soykırımın sadece toplu ölümlerle sınırlı olmadığını, İsrail’in Gazze’deki Filistin toplumunu yok etmeye yönelik sistematik ve koordineli eylemlerini detaylandırdığını belirtti. Parnas’a göre bu eylemler şunları içeriyor:

Parnas, “Bu, bir toplumu veya etnik grubu, grubun parçası oldukları için yok etmenin, soykırımın ders kitabıdır,” dedi.

Tehlike Batı Şeria’ya Yayılabilir

Raporda, soykırımın Gazze’nin ötesine geçebileceği uyarısında bulunulduğunu belirten Parnas, İsrail’in Batı Şeria’da da benzer taktikleri daha düşük ölçekte kullandığını ifade etti. Parnas, “Batı Şeria’nın kuzeyinde 40 bin kişinin zorla nakledildiğini görüyoruz. Yerleşimci şiddeti nedeniyle 30’dan fazla topluluğun zorla nakledildiğini gördük” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Netanyahu’nun Nihai Hedefi: Filistin Kimliğini Yok Etmek

Parnas, Başbakan Netanyahu ve hükümetindeki birçok bakanın amacının Filistinlilerin bir grup olarak siyasi ve etnik kimliklerini ortadan kaldırmak olduğunu açıkça ifade ettiklerini söyledi.

“Geriye Filistinliler kalmış olabilir, ancak bir grup olarak Filistinli kimlikleri olmayacak. Açıkçası, amaçlarının Filistinlileri kovmak olduğunu söylüyorlar. Trump’ın 2,2 milyonluk zorla nakil planıyla Gazze’nin etnik temizliğinden açıkça ve yüksek sesle bahsediyorlardı.”

Uluslararası Tepkiler ve Dünya Liderlerinin Sorumluluğu

Raporun uluslararası alanda geniş yankı bulduğunu ancak İsrail ana akım medyasında görmezden gelindiğini belirten Parnas, dünya liderlerinin tutumunu eleştirdi. Parnas, bazı Batılı ülkelerin Filistin’i devlet olarak tanıma girişimlerinin gelecekte anlamlı olabileceğini ancak mevcut önceliğin hayat kurtarmak olduğunu söyledi.

“Şu anda dünyanın yapması gereken ilk şey Gazze’deki soykırımı durdurmak,” diyen Parnas, sözlerini şöyle tamamladı: “22 ay sonra, uluslararası toplum bölgede insan hayatlarını korumada başarısız olmakla kalmadı, aynı zamanda bazı ülkeler ve dünya liderleriyle olan görevlerini de ihlal etti. Bazı durumlarda, bu devletler ve liderler İsrail’e yardım ettiler, İsrail’e destek oldular ve Gazze’de gördüğümüz dehşetin bir parçası, suç ortağı oldular. Bu bir hak değil, bir görevdir. Bir görevleri var ve ihlal ettiler, başarısız oldular.”

Exit mobile version