CHP, Anayasa Komisyonu’na Katılıyor: Özgür Özel’in Gerekçeleri ve Stratejisi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin yeni anayasa için kurulacak komisyona katılacağını duyurdu. Çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, komisyonun nitelikli çoğunlukla karar alacağı bilgisinin kendisine iletildiğini belirten Özel, iktidarın tutarsızlıklarına ve çelişkilerine dikkat çekti.
“CHP’nin bulunduğu komisyondan kimse korkmasın, bulunmadığı komisyondan korksun. Cumhuriyetin kolonlarını kesiyorlar. Kolonunun üstüne çivi çaktırmayız… Tutumumuz nettir. Anayasa’ya uymayanla Anayasa yapmayız. AİHM kararı duruyor, Kavala arkada yatıyor. AYM kararı duruyor, Can Atalay arkada yatıyor. AYM kararları duruyor, Gezi’den arkadaşlarımız içeride yatıyorlar… Anayasa’ya, AİHM kararlarına, AYM kararlarına, mahkeme kararlarına uyuyacaksın; sonra geleceksin, benimle Anayasa yapmayı konuşacaksın.”
Özel’in bu ifadeleri, kamuoyunda CHP’nin komisyona katılımına yönelik eleştirilerin temelini oluşturan gerekçeleri de özetler nitelikte.
CHP’nin Komisyondan Beklentileri Neler?
Özgür Özel, konuşmasında CHP’nin komisyona katılım amacını ve beklentilerini şu şekilde sıraladı:
- Demokratikleşme üzerinden mücadele etmek
- Bütün siyasi tutsaklar için mücadele etmek
- Her türlü hukuksuzluk ve Anayasal hak ihlaline karşı durmak
- Yeni bir demokratik açılım sağlamak
- Kürtlerin, Alevilerin, ezilenlerin ve dezavantajlıların sorunlarını çözmek için mücadele etmek
Ancak Özel, bu hedeflere ulaşmanın zorluğunun farkında olduğunu da şu sözlerle ifade etti: “Bu mücadeleye olanak vermediler, başka bir şey yapmaya kalktılar. Biz bu komisyona Katolik nikâhı kıymıyoruz. (Her an ayrılabiliriz demek istiyor) Bu da son derece net.”
İktidarın Hamleleri ve CHP’nin Karşı Stratejisi
Özel, konuşmasının devamında Erdoğan ve AKP iktidarının politikalarını eleştirerek CHP’nin komisyonda izleyeceği stratejiyi de açıkladı.
“O zaman milletin iddianamesini ben yazıyorum, bilgin olsun. O yüzden Erdoğan’ın bizi komisyonda istemediği belli… (Erdoğan) Ne diyor ama? Karadelik tarif ediyor, Bermuda Şeytan Üçgeni; Türk, Kürt, Arap. Arap deyip de diğerlerini saymıyorsan sende başka bir isim var, başka bir hesap var. DEM’i Kürtlerin temsilcisi, Devlet Bey’i Türklerin temsilcisi, kendisinin Arapların temsilcisi olacağı bir yapı kuracak; bu memleketin başına ne çorap örecek? Bunlara karşı CHP orada.”
Özel’in bu gerekçeleri geniş bir kesim tarafından kabul görse de, asıl soru bu söylemlerin emperyalizm ve iktidarın ortaklaşa belirleyeceği kararlar üzerinde ne kadar etkili olacağıdır. Nihayetinde, TBMM çatısı altında CHP’nin de yer aldığı bir yapıdan, bölünme ve faşizm çıkma riski endişe yaratmaktadır. Peki, çözüm nerede? Bu sorunun cevabı ise pazara bırakılıyor.