Dilek İmamoğlu Saraçhane’den Seslendi: Tutuklu Başkanlar İçin Adalet Mücadelesi Sürecek

Tutuklu Belediye Başkanı Ailelerinden Saraçhane’de Adalet Nöbeti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi belediyelere yönelik gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde tutuklanan kişilerin aileleri, dayanışma göstermek amacıyla Saraçhane Parkı‘nda bir araya geldi. Adalet arayışlarını dile getiren ailelerin etkinliğinde, Dilek Kaya İmamoğlu ve tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer de birer konuşma yaptı.

Dilek İmamoğlu: “Hala Ortada Bir İddianame Yok!”

Dilek Kaya İmamoğlu, yaptığı konuşmada adaletsizliklere dikkat çekerek mücadelenin süreceğini vurguladı. İmamoğlu’nun açıklamaları şu şekilde:

“Bugün öyle bir noktadayız ki tarihte benzeri az görülmüş bir biçimde bu operasyonlar sadece bireyleri değil tüm aileleri hedef alıyor. Bir annenin ağır hasta evladını sadece hastane penceresinden görebilmesine bile tahammül gösterilmiyor. Adaleti arayan herkesin sesini büyütmek, konuşanlar kadar konuşamayanların da sözcüsü olmak için buradayız.

Bugün yaşadığımız adaletsizlik sadece bizim değil, bu ülkede adalet isteyen herkesin meselesidir. Bakın, 19 Mart’ın üzerinden 4 ayı aşkın bir süre geçti. Hala ortada bir iddianame yok. Ne zaman yazılacağı da belli değil. Belki ilk duruşmada beraat edecek insanlar aylarca özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor. Peki bu geçen sürenin bedelini kim ödeyecek?”

Avukat Seraf Özer: “Bu Bir Zulümdür”

Tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer ise yaşanan hak ihlallerine ve sağlık durumlarına dikkat çekti:

“Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık, aşırı kilo kaybına, eski hastalıklarının nüks etmesine, heyet raporlarına rağmen hala tahliye edilmemiştir. Hükümlü olmaması nedeniyle hukuken gerekmediği halde adli tıp kararı istenmektedir. Hakkında iddianame bile düzenlenmemiş tutuklular suç örgütü üyesi olarak ilan edilmiş, sesleri, görüntüleri, resimleri yasaklanmıştır. Tüm bu hak ihlalleri ülkemiz için bir ayıp olduğu kadar biz ve özgürlüklerinden mahrum bırakılan sevdiklerimiz için de bir zulümdür.

Ülkemizin anayasamızda hüküm bulduğu şekliyle adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti ilkesi doğrultusunda ilerlemesini istiyoruz. Yargının siyasi hesaplaşmaya ve keyfiliğe yol açacak uygulamalara alet edilmemesini, kuvvetler ayrılığı ilkesinin yeniden tesis edilmesini, tutukluluk hallerine son verilmesini, adil yargılamanın sağlanarak hukuka aykırılıkların giderilmesini teminen gecikmeksizin iddianamelerin tanzimini ve kayyum atanmalarına son verilmesini, seçilmiş belediye başkanlarımızın ve meclis üyelerimizin görevlerine iade edilmesini, seçmenin iradesinin tanınmasını talep ediyoruz.

Sevdiklerimizin sağlıklarını tehlikeye atmayın. Ailelerin feryatlarına kulaklarınızı tıkamayın. Ve gönülden inanıyorum ki biz birbirine sıkı sıkıya bağlı güçlü bir aileyiz. Her şey tekrar çok güzel olacak. Teşekkür ediyorum.”