Diyanet’in Avusturya Kolu ATİB’de Usulsüzlük İddiaları Gündemde
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı ve merkezi Viyana’da olan Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) ile ilgili usulsüzlük iddiaları, kamuoyunda geniş yankı bulmaya devam ediyor. “Eskort Skandalı” olarak bilinen olayın arkasında, dernek gelirlerinden elde edilen yüz binlerce avronun kayıt dışı yollarla harcandığı öne sürülüyor.
BirGün gazetesinin haberine göre, dernek gelirlerinin büyük bir kısmının gece kulüpleri ve “eskort hizmetleri” için kullanıldığı iddia edildi. Bu harcamaların denetimden gizlenmesi amacıyla “imamların oturum izni giderleri” gibi sahte kalemler altında kayda geçirildiği de iddialar arasında yer alıyor. Skandalla ilgili yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Denetim Süreci ve Görevden Alınan İsimler
İddialara göre, dönemin bazı ATİB yöneticileri, denetim için gelen müfettişlere özel gezi programları hazırlayarak denetim sürecini adeta bir turistik seyahate çevirdi. Kamuoyunda oluşan yoğun tepkiler üzerine Diyanet, beş üst düzey görevlinin kurumla olan ilişkisini sonlandırdı.
Görevden alınanlar arasında Din Hizmetleri Müşaviri F.M.K., Ataşe V.H.E., M.Ş., A.T. ve personel M.D. bulunuyor. Bu isimlerden birinin eski bir bakanın yakını olduğu da belirtildi.
Soruşturma Dosyası ‘Ucu Başka İsimlere Uzanmasın’ Diye Mi Kapatıldı?
Diyanet kaynaklarından alınan bilgilere göre, soruşturma derinleşirken Diyanet personeli olan E. isimli bir kadının da adı dosyaya eklendi. E.’nin, soruşturma dosyasındaki bazı şüphelilerle yaptığı uzun telefon görüşmeleri HTS kayıtları ile tespit edildi. Bunun üzerine E., kuruma başvurarak hakkında “müstakil bir soruşturma” yapılmasını talep etti.
Ancak Diyanet kaynaklarının iddiasına göre, bu dosya özel bir müfettiş tarafından incelendikten sonra hızla kapatıldı. Dosyanın kapatılma gerekçesi olarak, soruşturmanın “başka isimlere uzanması” endişesi gösterildi ve ana dosyadan bu nedenle ayrıldığı ifade edildi.
Skandalın Avusturya’daki Etkileri
Yaşanan bu gelişmelerin Avusturya’daki resmi makamlara da yansıdığı ve Türkiye’den gönderilen din görevlilerinin, “ATİB skandalı” sebebiyle daha sıkı bir takibe alındığı bildirildi.