Sana Göre Haber

Dünya’nın Artan Dönüş Hızı Alarm Veriyor: Bir Gün 22 Saate Düşebilir mi?

Dünya Rekor Hızla Dönüyor: Zamanın Akışı Değişiyor mu?

Eğer son zamanlarda günlerin daha hızlı geçtiğini hissediyorsanız, bu sadece bir his olmayabilir. Bilim insanları, Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızının kayda değer bir şekilde arttığını ve bu durumun küresel zaman sisteminden insan sağlığına kadar geniş çaplı etkileri olabileceğini belirtiyor.

Tarihin En Kısa Günleri Yaşandı

Temmuz ayı, gezegenimiz için rekorların kırıldığı bir dönem oldu. Özellikle 9, 10 ve 22 Temmuz tarihlerinde, bir gün standart 86 bin 400 saniyeden tam 1.3 milisaniye daha kısa sürdü. Uzmanlar, bu hızlanmanın 5 Ağustos’ta tekrar yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Milisaniyelik bu değişimler kulağa küçük gelse de, GPS uyduları, bilgisayar sistemleri ve küresel iletişim ağları için ciddi senkronizasyon sorunları yaratma potansiyeli taşıyor.

Peki, Dünya Neden Hızlanıyor?

Bilim dünyası, bu hızlanmanın arkasındaki nedenleri araştırıyor. Olası faktörler arasında Ay’ın yerçekimi etkisi, atmosferdeki değişimler ve Dünya’nın erimiş çekirdeğindeki dinamikler gibi gezegenin doğal dönüş değişkenlikleri bulunuyor.

Ancak Astronom Prof. David Jewitt, konuya farklı bir perspektif getiriyor. Jewitt’e göre, buzulların erimesi ve tektonik plakaların hareketleri gibi Dünya’nın kütle dağılımını değiştiren olaylar, gezegenin dönüşünü hızlandırıyor. Bu durumu, kollarını vücuduna yaklaştırdığında daha hızlı dönmeye başlayan bir buz patencisine benzetiyor.

Hızlanmanın Olası Sonuçları Neler Olacak?

Deniz Seviyesi Yükselebilir, Kıyılar Tehlikede

Dünya’nın dönüş hızındaki sadece 1 km/saatlik bir artış bile, Ekvator bölgesindeki deniz seviyesini birkaç santimetre yükseltebilir. Bu durum, kıyı şeridindeki şehirler için sel riskini artırabilir. Daha dramatik bir senaryoda, hızın 100 km/saat artması, kutuplardaki suların Ekvator’a hücum etmesine ve birçok sahil kentinin sular altında kalmasına neden olabilir.

Bir Gün 22 Saate Düşebilir mi?

Gezegenin daha hızlı dönmesi, gün uzunluğunu mevcut 24 saatten 22 saate kadar indirebilir. Bu, biyolojik saatlerimizde her gün 2 saatlik bir kayma yaşanması anlamına gelir. Araştırmalar, sirkadiyen ritimdeki bu tür bozulmaların kalp krizi, felç ve trafik kazaları gibi riskleri artırdığını gösteriyor. NASA’dan Dr. Sten Odenwald ise hızlanmanın kasırgaların gücünü ve sıklığını artırabileceğini ekliyor.

Zaman Geri mi Alınacak: Negatif Artık Saniye Tartışması

1972’den bu yana, Dünya’nın yavaşlayan dönüşünü dengelemek için küresel zaman standardı olan UTC (Koordine Evrensel Zaman) sistemine 27 kez “artı saniye” eklendi. Ancak son yıllardaki hızlanma bu uygulamayı durdurdu. Bilim insanları, bu gidişat devam ederse tarihte ilk kez bir “negatif artık saniye” uygulanabileceğini, yani saatlerden bir saniye silinebileceğini öngörüyor. Bu senaryonun 2035 yılına kadar gerçekleşme olasılığı %40 olarak tahmin ediliyor.

Düşen Yapraklar Bile Etkili

Prof. Jewitt’e göre, gezegenin dönüş hızını etkileyen faktörler sadece devasa jeolojik olaylarla sınırlı değil. Sonbaharda dökülen yaprakların bile Dünya’nın kütlesini gezegenin merkezine yaklaştırarak dönüşü mikroskobik düzeyde hızlandırdığı belirtiliyor.

Sonuç olarak, milisaniyelerle ölçülen bu değişimler, birikerek iklimden teknolojiye, ekonomiden sağlığa kadar hayatımızın her alanında zincirleme reaksiyonlara yol açma potansiyeli taşıyor.

Exit mobile version