Eski Güney Kore Liderinden Sorguya Karşı Pasif Direniş
Hakkında sıkıyönetim soruşturması yürütülen eski Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, özel yetkili savcı Min Joong-ki’nin ekibinin çıkardığı “zorla getirme” kararına rağmen sorguya gitmeyi reddediyor. Savcılık ekibinin bu kararı uygulamak üzere Yoon’un tutulduğu hapishaneye gittiği ancak eski liderin direnişiyle karşılaştığı bildirildi.
Savcı Min’in yardımcısı Oh Jeong-hee, yerel basına yaptığı açıklamada, Yoon’un sorguya götürülmemek için hapishane üniformasını çıkarıp yere yattığını ve bu şekilde direndiğini belirtti. Oh, güvenlik endişeleri nedeniyle ekibin Yoon ile fiziksel temastan kaçındığını ancak bir sonraki seferde mahkeme kararının kesin olarak uygulanacağını vurguladı.
Mahkemenin “Zorla Getirme” Kararı
Seul Merkez Bölge Mahkemesi, bu hafta yapılan iki ayrı çağrıya rağmen mahkeme sorgusuna katılmayan Yoon Suk Yeol için zorla sorguya getirilmesi yönünde bir karar çıkarmıştı. 3 Aralık 2024’te ilan ettiği sıkıyönetim sonrası görevden alınan ve ocak ayında tutuklanan Yoon hakkında, 9 Temmuz’da ikinci bir tutuklama kararı daha verilmişti. Eski başkan, 10 Temmuz’dan bu yana Seul Gözaltı Merkezi’nde tutuluyor.
Güney Kore’deki Sıkıyönetim Sürecinin Arka Planı
Dönemin Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık 2024 tarihinde, “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı” iddiasıyla ülke genelinde sıkıyönetim ilan etmişti. Bu karar üzerine askerler Ulusal Meclis’e girmiş, ancak Meclis’in kararı hızla kaldırması ve Bakanlar Kurulu’nun onayıyla Yoon geri adım atmak zorunda kalmıştı.
Bu olayın ardından Ulusal Meclis, 14 Aralık 2024’te yaptığı oylama ile Yoon’un görevden azledilmesi yönünde karar aldı. Süreç Anayasa Mahkemesi’ne taşındı ve mahkeme, 4 Nisan’da verdiği kararla sıkıyönetim ilanı nedeniyle Yoon’un görevden alınmasını onadı.
Yoon’un görevden azledilmesinin ardından gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçimini, ana muhalefetteki Demokratik Partinin (DP) adayı Lee Jae-myung kazanarak 4 Haziran’da görevine başladı. Yoon, ilk olarak 19 Ocak’ta “ayaklanmaya liderlik etmek” ve “görevi kötüye kullanmak” suçlamalarıyla tutuklanmış, ancak 7 Mart’ta yaptığı itirazın kabul edilmesiyle serbest bırakılmıştı. Hakkındaki soruşturmanın devam etmesiyle 9 Temmuz’da yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi.