Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülke tarafından yayımlanan New York Bildirisi, Filistin sorununa dair önemli tespitler ve çözüm önerileri sundu. Bildiride, hem İsrail’in Gazze’deki eylemleri hem de Hamas’ın saldırıları eleştirilirken, iki devletli çözümün altı çizildi. İsrail Dış Politika Uzmanı Dr. Remzi Çetin, konuyu Cumhuriyet’e değerlendirerek, “İsrail, kendini var eden BM sistemiyle savaşıyor. Bu da diplomatik anlamda tecrit doğuruyor” şeklinde çarpıcı bir yorumda bulundu.
New York’ta Filistin İçin Tarihi Bildiri
New York’ta düzenlenen “Filistin Meselesine Barışçıl Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi” konulu BM Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı’nın ardından Türkiye, Arap Birliği, Avrupa Birliği ve toplamda 16 ülke 42 maddelik ortak bir bildiriye imza attı. Bildiride iki devletli çözüme yapılan vurgu dikkat çekti.
Bildirinin Ana Talepleri
Bildiride, İsrail’in Gazze’de yol açtığı yıkıcı insani felaket kınanarak şu taleplerde bulunuldu:
- İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik tüm ablukaları kaldırmalı ve temel ihtiyaçların girişine izin vermelidir.
- İsrail güçleri Gazze’den tamamen çekilmelidir.
- Çözüm, 1967 sınırlarına dayalı iki devletli bir yapı temelinde olmalıdır.
Belgede ayrıca, Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki sivil saldırıları da kınanarak, “Gazze’deki savaşın sona ermesi için Hamas, Gazze’deki yönetimine son vermeli ve silahlarını Filistin yönetimine teslim etmeli” çağrısı yapıldı. Konferansa ve bildiriye katılmayan ABD, etkinliği ‘verimsiz’ ve ‘zamansız’ olarak nitelendirirken, İsrail iki devletli çözüme karşı olduğunu yineledi.
Uzman Yorumu: ‘İsrail, Kendini Var Eden Sistemle Savaşıyor’
Avrupa Birliği ülkelerinin ve Fransa gibi aktörlerin bu bildiriye imza atması ve birçok Batılı ülkenin Filistin’i tanıma sürecinde olması, uluslararası dinamiklerdeki değişimi gözler önüne seriyor. İsrail Dış Politika Uzmanı Dr. Remzi Çetin, durumu şu sözlerle analiz etti:
“Aslında bugün İsrail, kendini var eden sistemle savaşıyor. 29 Kasım 1947 tarihli taksim planına, yani İsrail devletinin kurulmasına ‘evet’ diyen çoğu devlet bu kez Filistin devletine ‘evet’ diyor, onu tanıyor.”
Çetin, bu durumun temel nedeninin İsrail’deki aşırı sağcı kabine politikaları olduğunu belirtti.
‘Diplomaside Her Geçen Gün Yalnızlaşıyor’
Netanyahu hükümetinin koalisyon yapısının hassasiyetine dikkat çeken Çetin, “Bu koalisyon pamuk ipliğinde olduğu için Netanyahu, koalisyondaki diğer aşırıcı-dinci partilere gebe. O yüzden Gazze politikalarını hızlıca değiştiremiyor. Değiştiremediği müddetçe de diplomaside ve uluslararası hukukta her geçen gün yalnızlaşıyor, bölgesel ve küresel tecrite uğruyor” dedi. Çetin’e göre, İsrail’in diplomatik becerileri aşınıyor ve sahada kazandığı askeri ‘zafer’ler anlamsızlaşıyor.
‘Açlığı Silah Olarak Kullanıyor’
Gazze’deki insani duruma da değinen Dr. Remzi Çetin, mevcut İsrail hükümetiyle uzun vadeli bir barışın mümkün olmadığını savundu.
“Çünkü Netanyahu ve onun aşırıcı çılgın kabinesinin temel zihniyeti şu: Hamas bizim onlarca rehinemizi aldı, biz de onları açlığa mahkum edeceğiz. Gazze’de rehineler kurtarılmadığı müddetçe Netanyahu açlığı bir silah olarak kullanmaya devam edecek. … Düşünebiliyor musunuz, Holokost’un sokaklarında yetişen ve aç bırakılan nesil, hemen Gazze’de yanıbaşındaki nesle aynı şekilde davranıyor. Bu, utanç verici bir durum. Netanyahu ve onun koalisyonu yarın bir gün elbette çekilecek… ama geriye hem İsrail’e hem de Yahudi nüfusuna etik olarak kaldıramayacakları bir sorun, neredeyse bir soykırım kalacak.”
Türkiye’den Bildiriye ‘Hamas’ Şerhi
Bildirinin imzacılarından olan Türkiye, toplantıda ‘Hamas’ın silahsızlandırılması’ maddesine ilişkin bir şerh düştüğünü açıkladı. Türk yetkililer tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “On yıllardır süregelen İsrail uygulamaları dikkate alındığında, Filistinli silahlı grupların silah bırakması; ancak bağımsız, egemen ve bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin 1967 sınırları temelinde ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde kurulması şartına bağlı olmalıdır.”