Klinik Olmayan Psikopati Kavramı
Yeni bir araştırma, psikopatiyi tek bir tanıdan ziyade geniş bir spektrum olarak değerlendiriyor. Bu yaklaşıma göre, her psikopatik özellik taşıyan birey, klinik anlamda bir psikopat olarak kabul edilmez. İnsanlar, bu özellikleri farklı seviyelerde gösterebilir ve çoğu zaman resmi bir klinik teşhis almadan hayatlarına devam edebilirler.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan istatistiksel çalışmalar, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 1’inin, yani takriben 3,3 milyon kişinin, klinik olarak psikopat tanısı aldığını ortaya koymaktadır. Ancak bu, spektrumun sadece en uç noktasını temsil etmektedir.
Psikopatik Eğilimleri Değerlendiren Bilimsel Çalışma
Araştırmanın verileri, Almanya’nın Leipzig şehrinde bulunan prestijli “Leipzig Zihin-Beden Veritabanı”ndan toplanmıştır. Çalışmaya katılan bireyler, psikopatik eğilimleri saptamak amacıyla tasarlanmış çeşitli testleri tamamlamıştır.
Kullanılan Testler ve Ölçülen Özellikler
Katılımcıların kişilik yapılarını analiz etmek için iki temel ölçüm aracı kullanılmıştır:
- Kısa Karanlık Üçlü Testi: Bu test, 27 sorudan oluşmakta olup bireylerdeki narsisizm, manipülasyon ve empati eksikliği gibi “karanlık üçlü” olarak bilinen eğilimleri ölçmeyi hedefler.
- Yetişkin Öz Bildirimi Ölçeği: Bu ölçek ise bireylerin dışa dönük davranışlarını değerlendirir. Özellikle saldırganlık, sınır ihlali ve sosyal normlara uygun olmayan davranışlar gibi belirtileri inceler.
Bu testler sayesinde, klinik bir tanı olmaksızın bireylerin ne gibi psikopatik özellikler gösterebileceği daha net bir şekilde anlaşılmaktadır.